Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Uyeoll10

Join the forum, it's quick and easy

Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Uyeoll10

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey!

    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty sevgiliye pembe yalanlar

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:17 pm

    - Tabii ki o pastayı ben yaptım. Pastane logosunu espri olsun diye yerleştirdim.

    - Pardon, bilgisayarı açar açmaz yanlışlıkla bir yere bastım ve \"Gelen\" kutusu açıldı.

    - Başka erkeklerle ilgili fantezi kurmak mı? Asla. O masmavi gözleri ve kaslı kollarıyla süper seksi iş arkadaşım Berkant hakkında bile kurmam.

    - Lütfen sevgilim, lise basketbol takımındayken diğer lisenin takımını nasıl yendiğinizle ilgili hikayeyi dinlemekten hiç ama hiç sıkılmadım.

    - Hayır, annenin bir cadı olduğunu düşünmüyorum.

    - Önümüzdeki adam gaz kaçırdı galiba.

    - Yataktaki rekorum bir gecede beş. Bunu geçebilir misin?

    - Beni yanlış anladın sevgilim. \"Oh, Tanıl\" değil, \"Oh, Tanrım” diye bağırmıştım.

    - Kız arkadaşım, ilişkimiz hakkında yüzeysel ve çok az bilgi sahibi. Allah aşkına, aramızda olan bitenler benim için kutsal, ona nasıl anlatırım?

    - Üniversitede bana \"rahat kız\" derlerdi, ama söylemek istedikleri \"uyumlu, her ortama uyan\"dı.
    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty baharda aşk başkadır

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:17 pm

    Haftalık, aylık, mevsimlik ve yıllık olmak üzere ritmik (periyodisite) tekrarlamalar görülüyor. Uyku, gece gündüz, kadınlarda görülen regl dönemleri de aylık periyodisiteye giriyor. Aşk da bunun gibi mevsimsel ve yıllık ritmik tekrarlamalarla ilgilidir.

    Bu nedenle baharda daha kolay aşık olunuyor. Aşkın mevsimsel ritmik tekrarlama ile bağlantısı ile şöyle açıklanıyor:

    Göze çarpan güneş ışınları normalde arka kısımda yer alan göz çaprazı denilen bölgeye ulaşır. Sonra da beyne gider. Göz çaprazındaki sinir hücreleri bu ışınların gelişine göre iç saat denilen sistemi oluşturur. Vücudun yapmaya alıştığı şeyleri adeta kayıt altına alan bu sistem belli dönemler geldiğinde vücudu uyarır. İç saat böylece mevsimlere göre vücudu kontrol altına alır. Bahar döneminde fazlaca ortaya çıkan aşk dürtüsü, mevsimsel döngünün üreme işlevi ile ilgilidir.

    Bu dönemde yıllık döngü de vücutta bazı değişikliklere yol açıyor. Ritmik tekrarlamaya bağlı olarak salgılanmaya başlayan streoid hormonu vücutta baştan aşağı değişikliklere neden oluyor.

    Havaların ısınması ile birlikte kışın üşümemek için harcanan enerjinin tamamı bir şekilde kullanılmaya çalışılıyor. Güneş ışınlarının etkili gelmesiyle vücut bir şekilde tetikleniyor. İnsanlarda ve hayvanlarda üreme isteği artıyor. Bu da aşkı getiriyor ve daha önce aşkı öğrenen kişiler bir arayışa giriyor.

    Bu durum bir kişinin önüne gelene aşık olacağı anlamına gelmiyor tabii ki. Genelde bahar mevsimi aşk mevsimi olarak anlatılır, bilinir. Herkes de böyle düşündüğü için bu dönemlerde aşka karşı daha duyarlı olunur.
    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty sizi neden aramıyor

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:18 pm

    Liseden beri tanıdığınız eski arkadaşlarınızla birlikte bir partidesiniz. Birdenbire onu görüyorsunuz. O da sizi fark ediyor. Zaten ondan sonra film kopuyor. Gözünüz hiçbir şey görmüyor. Harika bir gecenin ardından onunla bir kanepenin üzerinde oturuyorsunuz. Ardından birbirinizi mutfaktaki içki şişelerinin ortasındaki taburede samimiyet içinde buluyorsunuz. Gülüyorsunuz, ağlıyorsunuz, hayat hikayelerinizi anlatıyorsunuz. Gitmeden önce hararetli bir öpücükle birlikte birbirinize telefon numaralarınızı bırakıyorsunuz. Büyük bir aşk hikayesi mi başlıyor dersiniz? Belki de evet. Fakat bunun için sizi araması lazım, değil mi? İki gündür ne arayan var ne de soran! Kendinize acaba boşu boşuna mı bulutlar üzerinde gezdiğinizi soruyorsunuz. Yine de panik yapmaya gerek yok! Telefon numaranızı çevirmemesi için onlarca açıklama olabilir. İşte dört tanesi:

    Kararsızdır

    Karşılaştığınız erkek \'mükemmel\' ama birkaç zamandır yalnız olabilir. Yani belki de \'baştan çıkarma\' ve \'ilişkiye girebilme\' konusunda eskisi kadar iyi olup olmadığı konusunda şüpheleri vardır. Bütün zamanını telefonun önünde geçirir. Sizinle konuşmak istemesine rağmen sizi arayamaz. Birlikte geçirdiğiniz geceyi bir kez daha gözden geçirir ve aramak için beklemenin güzel sebepleri olduğunu düşünür. Sosyal hayat içinde \'fırlama\' bir erkek izlenimi vermemek için daha ne kadar beklemesi gerektiği konusunda kendisinin de herhangi bir fikri yoktur. Bu bekleme süresi size göre biraz \'uzun\' sürebilir.

    Numaranızı kaybetmiştir

    Teknik bir kaza imkanını da düşünün, yani numaranız bir şekilde kaybedilmiş veya silinmiş olabilir. Sizi teselli etmek için söylenilmiş bir laf değil bu, bir telefon numarası sahiden de kaybedilebilir. Cep telefonları asrın en \'hileci\' aletidir. Özellikle gecenin 2\'sinde birkaç kadeh içkiden sonra bir telefon numarasını doğru kaydetme olasılığını düşünün. Büyük biri olasılıkla ya telefon numaranızın rakamlarından birini yanlış almış ya kaydettikten sonra hafızaya aktarmayı unutmuş ya da kaydetmiş olduğu numarayı yanlışlıkla silmiş olabilir. Üstelik bir cep telefonu içindeki bütün numaralarla birlikte her zaman kaybedilebilir, bir yerde unutulabilir veya çaldırılabilir. Bu \'teknik kaza\' ihtimallerini göze alarak her ihtimale karşın ona numaranızı verirken onun numarasını da almanız faydalı olacaktır.

    Hazırlanıyordur

    Birlikte olduğunuz o partide herhangi bir yanlışlık veya terslik olmasa bile onda bazı izler bırakmış olabilir. Telefonda nasıl konuşacağını bilemez. \"Nasılsın? Şansa bak tam senin evinin yakınlarında bir yerdeyim. Görüşelim mi?\" demek yerine daha önceden hazırlanmış birkaç güzel söz bulmuş olmayı tercih eder. Evet, o meşhur erkekliğine güvenen adam büyük adımlar atmadan önce sizi aramaya çekiniyor olabilir.

    Sizden hoşlandığı ve de verdiği için ilk buluşmaya \'parlak gözler ve \'güzel sözlerle gelmek ister. Sevdiği kızın karşısına en \'uygun\' şekilde çıkmadan önce belki birkaç solaryum seansı veya aletli jimnastikle daha \'çekici\' görünmek istiyor olabilir. Bu yüzden de kendine ayırması gereken \'birkaç özel gün\' vardır.

    Bekliyordur

    Eğer size telefon numarasını verdiyse büyük olasılıkla sizin de onu aramanızı bekliyor olabilir. Belki o gece olağanüstü geçmiştir ancak birkaç saatlik uyku ve günün aydınlanması geceye ait fikirlerinin değişmesine sebep olabilir. Belki de anlattığı çocukluk hikayeleri ile sizi sıkıp sıkmadığı hakkında endişeleri vardır. Ve tabii ki günümüzdeki birçok erkeğin olduğu gibi o da ilk adımı sizin atmanızı istiyor olabilir.

    Şu anda sizi arzulasa bile gelecekteki ilişkinizde aynı duyguların devam edip etmeyeceği konusunda kararsız olabilir.
    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty nasıl bir çiftsiniz

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:18 pm

    - Ev sizin için...

    a. Çiftlerin kozalarını ördükleri sıcak bir yuvadır.
    b. Arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle buluştuğunuz bir mekandır.
    c. Dış dünyadan iç dünyaya geçiş yaptığınız kutsal bir yerdir.

    - Eve gelir gelmez ilk olarak nereye yönelirsiniz?

    a. Mutfağa
    b. Yatak odasına
    c. Banyoya

    - Eviniz için nasıl bir kanepe seçersiniz?

    a. En büyüğü en güzelidir.
    b. Bir İtalyan tasarımı.
    c. İki kişilik şirin ve rahat bir tane.

    - Akşam yemeği sizin için...

    a. Ne zaman yeneceği belli olmaz, genellikle doğaçlama gerçekleştirilir. En güzeli de budur.
    b. Tüm aile fertlerinin bir araya geldiği kutsal bir olgudur.
    c. Mümkün olduğunca arkadaşlarla birlikte olunan sosyal bir etkinliktir.

    - Aşağıdaki çiftlerden hangisini kendinize yakın hissediyorsunuz?

    a. Demii Moore-Asthton Kuteher
    b. Angelina Jolie-Brad Pitt
    c. Britney Spears-Kevin Federline

    - Yoğun geçen bir günün ardından ne yapmak istersiniz?

    a. Erkek arkadaşınızla birlikte olmak
    b. Arkadaşlarınızla yemek yemek
    c. Yürüyüşe çıkmak

    - Sizin için buzdolabında aşağıdakilerden hangisi mutlaka bulunmalıdır?

    a. Dolu olsun da ne olursa olsun
    b. Yoğurt ve peynir
    c. Bir şişe şampanya

    - İki kişinin en tutkulu şekilde öpüşmesinin nedeni sizce nedir?

    a. Kadın erkeği mutlaka kıskandırmış ve dolayısıyla da heyecanlandırmıştır.
    b. Birbirlerini uzun bir süre görmeyeceklerdir.
    c. Ne kadar uzun öpüşebilecekleri konusunda iddiaya girmişlerdir.

    - Hangi tür müziği tercih edersiniz?

    a. Caz
    b. Salsa
    c. Heavy metal

    - Telefonda genellikle kiminle ve ne kadar uzunlukta konuşursunuz?

    a. Ailemle iki günde bir
    b. Arkadaşlarımla her gün ve uzun
    c. Erkek arkadaşımla saat başı

    - Hangi resim sizi daha çok etkiler?

    a. Çiçek tarlası
    b. Deniz manzarası
    c. Portre

    - En iyi uyku pozisyonu...

    a. Birbirinizle yüz yüze gelecek şekilde sarılıp yatmak
    b. Yayılarak, yatak sizin
    c. Kendi köşenize çekilerek

    - Uyandığınızda ilk yaptığınız...

    a. Aşkınıza güzel bir günaydın demek
    b. Bir kahve hazırlamak
    c. Hiç konuşmamak

    - Geceleri yapmaktan en çok hoşlandığınız şeyler...

    a. Erkek arkadaşınızla sevişmek
    b. Tayfanızla parti
    c. Güzellik maskesi yapmak ya da bir kitap okumak

    Sonuç:

    A\'lar çoksa: Allah ayırmasın

    Partneriniz ile aranızdaki ilişki; tutkulu ve sürükleyici bir birleşmeden çok, dürüstlük ve paylaşım üzerine kurulu. Sizin için \'bir çift olmak\', beraber neşeli, mutlu dakika­lar geçirmek demek. Eşiniz de sizin gibi düşündüğü için hayat bir dizi mutlu andan ibaret. Ancak kimi zaman bir kadın olduğunuzu ve tensel hazların da en az hayatı paylaşmak kadar zevkli olduğunu unutmayın.

    B\'ler çoksa: Özlemeye çalışın

    Beraber yaşamak için yaratıldığınız yetmezmiş gibi birbirinizden ayrı ya da yoksun olma fikrini de aşkınıza yüklenen bir tür hakaret olarak algılıyorsunuz. Sizin için mutlu bir beraberlik; her anınızı bir arada geçirmek demek. Ancak dikkatli olun. Her insanın yalnız geçireceği, kendine özel anlara ihtiyacı vardır.
    Birbirinizi bunaltmamaya ve biraz da özlemeye çalışın!

    C’ler çoksa: Hayatlarınız farklı

    Siz bir arada yaşayan fakat aslında tek bir vücut değil, iki ayrı hayatı barındıran bir çiftsiniz. Sizin için ayrı yaşamak sorun değil, çünkü zaten biraz farklı hayatlar yaşıyor ve yaşadığınız bu farklı hayatlara da hoşgörüyle yaklaşıyorsunuz. Yine de birbirinizden keyif almanın yollarını da aramalısınız. Bir süre sonra bir arada yaşamanın hiçbir anlamı kalmayabilir.
    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty aşkta fazla mesai

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:18 pm

    Aşkı her zaman olağanüstü bir şeymiş gibi düşünürüz değil mi? Olağanüstü bir insanla, problemsiz, muhteşem, büyülü zamanlar... Sürekli tatildeymiş gibi... Hadi başından birbirinizi tanımak için birarada geçecek, keyif yapacak bir zamana ihtiyacımız var diyelim, ya sonra? Aşk öyle tatillere pek gelmez! İlgi ister, yenilenip, durmadan yeni başlanmış gibi yaşanmak ister... O zaman ne yapıyoruz; fazla mesai... Fazla mesai dediysek öyle adamın başında dikilin demiyoruz, ilgilenin ama sıkmayın...

    Fazla mesaiye ödeme yok!

    İşte asıl mesai başlıyor: İlk yapılacak şey; adamın seceresini çıkarmak. İkinci yapılacak şey; seceresiyle yakın ilişkiye geçmenin yollarını aramak. Üçüncü; bulmak. Dördüncü; yakın ilişkiye geçmek, aralarına sızmak. Beşinci; tüm aile bireylerine kendinizi sevdirmek... Tabii bu arada sevdiğiniz kişinin ruhsal bir sorunu var mı yok mu onu da öğrenmiş olacaksınız. Çünkü, eğer bir bozukluğu varsa, ailesinde açık seçik bunu görebilirsiniz. Ona göre de davranırsınız.

    İstihbarat servisi hizmetinizde!

    Aşkınızın her dem taptaze sürmesi için bir diğer önerimiz; \"şaşırtmalar\"! Biliyorsunuz yenilikler ve şaşırtmalar aşkın en canlandırıcı yanları. Ara sıra onu şaşırtmazsanız sıkılacaktır. Örneğin bir süreliğine onunla görüşmeyin, özlesin. Ara sıra kafalarını dinlemek istiyorlar ya... Şimdi, o özleyen sevgilinizi arayın ve \"seni ne kadar çok özledim\" deyin. Görüşmek istesin, kabul edin. Çok sevinin, veeeeee....

    İyi şaşırtmak çok önemli!

    Veeeee\'si şu; yarın olmuş, buluşma saatiniz gelmiş... Siz görüşmeye gitmeyin(!). Telefon ederse unuttuğunuzu söyleyin, özür dilemeyin. Ama nasıl şaşıracaktır adam. Birkaç kez daha böyle davranırsanız, sizi hiç aklından çıkaramayacaktır. Sürekli \"neden, neden?\" diye bir ses beyninde çınlayacaktır... Aşkınızda böylece taptaze kalacaktır. Hazır tazelemişken, hiç ara vermeden devam edelim... Sizi sevdiğini sık sık kanıtlamasını isteyin ondan. Kanıtlamazsa ağlayın. Kanıtlarsa da ağlayın, \"şimdi ne oldu\" derse, \"mutluluktan\" deyin. Mutlu olmanız elbette onun da hoşuna gidecektir. Hoşuna giden şeyleri yapmak size de iyi gelecektir, aşkınıza da... Bunun için bolca fırsat yaratın ki, aşkınız da güzel olsun. Erkekler, ne kadar mutlu ettiklerini düşünürlerse, kendilerine güvenleri o kadar artar.

    Yarım elma, gönülleri tamamlar!

    Sevdiğiniz kişinin, sizi daha çok sevmesini istiyorsanız, ona ihtiyacınız olduğunu mutlaka göstermelisiniz. Böylece kendini önemli ve işe yarar hissedecektir. Ondan sık sık hediyeler almasını isteyin. Aldığı zaman çok mutlu olduğunuzu göstermeyi unutmayın. Aldığı hediyeleri arkadaşlarınıza falan hediye edin, aralarında prestijiniz artar. Sevgilinizden sık sık paralar isteyin, sonra da bu paraları onun yanında gerekli gereksiz şeylere harcayın. Kendini evinizin erkeği gibi hissetmesi gerekiyor çünkü... Böylece ilerideki mutlu yuvanıza onu adım adım sokmuş olacaksınız. Kim bilir ne kadar mutlu hissediyorsunuzdur şu anda kendinizi...

    Yalnız bırakmamak önemli!

    Hiç yalnız bırakmayın sevgilinizi... Ne olur ne olmaz, etraf hınzır tilki kaynıyor. Çalıştığı yere onun olmadığı zamanlarda uğrayın ve oradaki kadın çalışanlarla dostluklar kurun. Onlara ne kadar mutlu olduğunuzdan söz edin. Mümkün olduğunca onun yanından ayrılmamaya bakın... İşiniz gücünüz var da onun yanında olamıyorsanız, sürekli telefon edin.

    Yakalayın kaçmasın!

    Bütün bu tarifler sevgiliniz elinizden kaçırmanıza, aşkınızın sönüp gitmesine sebep olacak gibi görünse de aslında yapacak pek bir şey de yok. Gerçi \"melek\" de olsanız yaranamıyorsunuz. Aşkınızın taze kalmasını, büyüsünün bozulmamasını en iyisi Allah\'a havale edin, siz de keyfinize bakın, canınız ne istiyorsa onu yapın. Olmuyorsa, olmaz. Ölüm yok ya sonunda...
    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty aşk için zayıflayın

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:19 pm

    Ruh halinizi düzeltecek, huzursuzluk ve stresten uzaklaşmanızı sağlayacak koşu, ağırlık gibi terleten her türlü egzersiz, sizi hayatınızın aşkına hazırlayacak.

    Seks dürtünüzü yükseklere çıkarın

    Egzersiz yapmak cinsel isteklerinizi arttırır. Her iki cinste de, egzersiz yapılmasıyla yükselen testosteron hormonu seviyesi libidonun artmasını sağlıyor. En ideal testosteron destekleyicisinin ağırlık çalışmak olduğu belirlendi. Spor yapmak aynı zamanda stresi azalttığından ve insanın hayata daha pozitif bakmasını sağladığından cinsel arayışların artmasını sağlıyor. Spor salonlarında harcadığınız vakit; daha havalı, hareketli ve esnek olmanızı ve yeni pozisyon arayışlarına girmenizi sağlayacaktır.

    İmajınızı canlandırın

    İdeal cinselliği yaşamanın tek engeli vücut imajıdır. Kadınların çoğu, kendini şişman hissediyor. Zayıf kadınlar bile, vücutlarını olduğu gibi göremiyorlar. Uzmanlar, şişman olmanın ve şişman hissetmenin farklı iki şey olduğunu söylüyor ve kadınlara cinsel durgunluklarından kurtulabilmeleri için spor yapmayı tavsiye ediyor.

    Fazla kilolu olmasanızda spor yapmak, vücudunuzla temas halinde olmanızı, daha iyi ve güçlü hissetmenizi ve tedirginliklerinizi azaltmanızı sağlar. Vücudunuza güvenmeye başladığınızda sizinle ilgilenenlerin sayısı artacaktır.

    Sağlıklı ve mutlu ilişkiler kurun

    Spor yapmanın verdiği pozitif enerji sadece kendinizi iyi hissetmenizi değil, çevrenizdeki insanlara daha olumlu yaklaşmanızı ve ilişkilerinizde daha iyi dialoglar kurmanızı sağlar. Spor yapmak, ilişkilerde kendimizi daha güvende hissetmemize yardımcı olur.

    Uzmanlar, egzersiz yapan kadınların ayrılıklardan daha az etkilendiğini söylüyor. Çünkü spor yapmamanın verdiği güvensizlik insanı daha kıskanç ve sorunlu olmaya itiyor. Daha sağlıklı ve güçlü ilişkileri kurmanın sırrı, egzersizin verdiği pozitif enerjinin kendimize olan güvenimizi arttırmasında yatıyor.

    Terle gelen bağlılık

    Uzmanlar, birlikte yapılan egzersizin bir çiftin arasındaki bağları güçlendirdiğini söylüyor. Vücudunuzu geliştirmek için başladığınız egzersizler, partnerinizle aranızdaki bağında derinleşmesini sağlıyor.

    Sevdiğiniz insanla birlikte egzersiz yapmak, birlikte planlar yaptığınızı, amaçlar belirlediğinizi ve sorumluluklarınızı pekiştirdiğinizi gösteriyor. Partnerinizin sizinle ilgilenmesini sağlayacak ve sizin ilgi çekici olmanızı sağlayacak güç, egzersizle birlikte geliyor.

    Spor yapmak çarşaf altındaki zamanınızı olumsuz etkiler mi?

    Saatlerce süren egzersizlerin sosyal ve aşk hayatınızı etkileyeceğinden mi korkuyorsunuz? Kaygılanmayın! Psikolojik faydalar sağlayan egzersiz çok fazla zamanınızı almaz. Araştırmalar, hergün yapılan 10 dakikalık egzersizin bile, ruh halinize acayip etkileri olduğunu kanıtlıyor. Kendinizi iyi hissetmeniz için saatlerinizi harcamanız veya spesifik bir spor yapmanız gerekmiyor. Size faydalı olduğunu düşündüğünüz sporu bularak, her gün düzenli olarak egzersiz yapmanız yetiyor.

    Diğerlerini de etkileyin

    Araştırmalar, spor yapan insanların televizyon karşısında vakit öldüren insanlar yerine kendileri gibi sağlıklı ve bakımlı insanlarla arkadaşlık kurmayı tercih ettiğini gösteriyor. Egzersize vakit ayırmamak, insanı daha negatif ve depresif bir hale getiriyor. İnsanlar, kendilerini seven ve güvenen kişilerle vakit geçirmeyi seviyor. İnsanların aşk hayatında daha güvenli olmalarını sağlayan egzersizler, reddedilmeye karşı korkuların azalmasını da sağlıyor.
    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty ilişkinize heyecan katın

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:19 pm

    Uzun zamanlı ilişkilerde seks de zamanla aynı sebeplerin aynı sonuçları yaratacağı döngüdeki yerini alır. Ancak böyle durumlarda hatırlamanız gereken ayrıntı, en önemli seks organınızın beyniniz olduğu gerçeğidir! Kendinizi yeni olasılıklara açık tutup partnerinizi de bu yenilikler için teşvik etmelisiniz. Cinsel soğukluk kimi zaman tahrik yöntemlerini fazla kullanamamaktan ileri gelebilir. \"Hayatınızın Geri Kalanında Nasıl Muhteşem Bir Cinsel Yaşamınız Olur?\" kitabında Val Sampson, öncelikle sekse odaklanmayı ön koşul olarak veriyor.

    Günün geri kalan saatlerinde yaşadığınız saatleri unutmalı ve sadece o an yaşadıklarınıza odaklanmalısınız. Eğer böyle yaparsanız, beyniniz ilişkiye girmeden önce kendini bu ilişki için hazır hissetmeye başlayacak. Mesela ona romantik notlar yazın ve cebine koyun. Cep telefonunun telesekreterine hoş mesajlar bırakın. Ve son olarak da ilişkiye girmeden önce ne yaptığınızı düşünün ve eğer alışkanlığınız televizyon seyretmekse o zaman bunu değiştirin. İki kişilik yapılabilecek aktivitelerde bulunun, yürüyüşe çıkın, bara gidip bir içki için veya sadece el ele tutuşun.

    Zaman zaman ayrılın!

    İlişki uzmanı Philip Hodson\'a göre eğer birey olarak var olabiliyorsanız o zaman ilişkilerde yere daha sağlam basmanız mümkün.

    Farklılıklarınızı keşfedin ve onları taçlandırın. Çünkü bu sayede birbirinize anlatacak daha çok şeyiniz olacak. Ayda en azından bir hafta sonunu ayrı geçirin ki tekrar bir araya geldiğinizde paylaşacak anılarınız olsun. Kısa ayrılıklarda çiftler birbirini özler ve bu özlem neden beraber olmayı seçtiğinizi tekrar hatırlatır. Dışarı çıkın, arkadaşlarınızla zaman geçirin. Yeni şeyler keşfedin, yalnız seyahata çıkın. Sakın “Bir elmanın iki yarısıyız.” masalına inanmayın. Unutmayın ki, siz bir bireysiniz ve bu ilişki siz bir çilek o da bir elma olduğu için güzel.

    Üçüncü kişiden hoşlanmaktan korkmayın

    Bir çok insan, ilişki yaşayan insanların bir başkasından etkilenmesini ilişki için büyük bir problem olarak görür. İlişki uzmanları bunun öyle olmadığını söylüyor. Psikoterapist Paula Hall, karşı cinsten hoşlanmanın insan doğasından olduğunu bu nedenle aşıksanız bile sizi etkileyebilecek üçüncü kişiler olduğunu doğruluyor. Bu konuda önemli olan konuyla nasıl baş ettiğiniz. Partnerinizle duygularınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Ancak bunu duyarlı bir biçimde yapmalısınız, çünkü konuşarak işleri olduğundan fazla büyütmeniz kimsenin işine yaramaz. Partneriniz onu sevdiğinizi ve sadece onunla beraber olmak istediğinizi bilsin yeter.

    Tartışın, ama 5 dakika!

    Hiç tartışmayan çiftler olduğu mitine inanmayın. İlişkilerde tartışmalar olur ve zaman zaman tartışılması ilişki açısından sağlıklı sonuçlar doğurur. Önemli olan daha iyi tartışmayı öğrenmektir. Psikoterapistler bu durumda en iyi yolun tartışmaları kısa tutmak olduğunu söylüyorlar. 5­10 dakikayı aşan tartışmalarda bir yürüyüşe çıkmanız iyi bir fikir olabilir. Önemli olan eski defterleri açmamaya çalışmak ve birbirinize karşı suçlayıcı olmamak. Kırgınlıklarınızı ufakta olsa hemen söyleyip içinizden atarsanız o zaman bu kırgınlıkIar birikip bir dağ oluşturmaz.

    Paylaşılan hayaller, paylaşılan bir gelecek

    Uzun süreli ilişkilerde çiftler artık birbirlerine hayallerinden fazla bahsetmiyor. Ancak ilişkide zaman zaman ilişkide kişiler birbirlerine hayallerini sormalı ve kendi hayallerini anlatmalı. Arabanızı bile bakıma sokuyorsunuz peki ya ilişkiniz için aynı özeni gösteriyor musunuz? Aya bir kendinize ve ilişkinize uzaktan bakmayı deneyin. Neleri isteyerek yaptınız, neleri istemeden? Hangi davranışlarınız partnerinizi de mutlu ettiği için sizin için bir zevkti? Peki ya nelere kırıldınız? İlişkiye başladığınız zamanlarda ne hayalleriniz vardı ve şimdi neler var? Gelecek için heyecanlanıyorsanız, bunu partnerinizle paylaşın.

    Her şeyi ciddiye almayın

    Hayata olumlu bakmaya çalışın. Bardağı dolu tarafından görmek ilişki içindeyken de sizi rahatlatır. Tatilde olduğunuz zamanları düşünün. Geçtiğimiz yaz, güney sahillerinde ne güzel de anlaşıyordunuz. Peki neden? Çünkü sıklıkla aynı fikirde oluyordunuz. Tatildeyken ‘Şimdi ne yapalım’ sorusunun cevabı çoğunlukla ‘Sen nasıl istersen’ idi. Elbette ki bu kendi isteklerinizden vazgeçmeniz anlamına gelmiyor. Ancak küçük anlaşmazlıkları büyük tatsızlıklara vardırmadan çözmek sizin elinizde. Bırakın bir seferde ayakkabısını halının üzerinde giysin. Vişne suyunu beyaz koltuğun üzerinde içsin. Akşam seyredeceğiniz film konusunda tartışacağınıza ortak bir karara varmaya çalışın. Siz sakin ve huzurlu davrandığınızda karşınızdakinin de size karşı davranışı değişecektir.

    Rol modelleri yaratın

    Rol modellerine ihtiyacı olan sadece çocuklar değildir. Yetişkinlerinde kendilerine rol modelleri seçmeleri kimi zaman çok yararlı olacaktır. Londra Üniversitesi\'nden İlişki Uzmanı Dr. Petra Boynton, sizin ilişkiniz açısından bir rol modeli çift belirlemenizin ne kadar önemli olabileceğine değiniyor ve \"kendinize istediğiniz herhangi bir rol modeli belirleyin ve o çiftin davranış kalıplarının size uyup uymayacağını görün\" diyor.

    Rol modeli çift elbette ki ilişkiden ilişkiye farklılık gösterecektir. Çevrenizi gözleyin. En yakın arkadaşınız ilişkilerinde çok soğukkanlı ve ona özeniyor musunuz? Kuzeniniz kocasıyla çok yakın arkadaş, peki bunu başarıyorlar? Çevrenizdeki olumlu olayları kendi yaşamınıza uygulamak çoğunlukla olumlu sonuçlar doğurur. Kimbilir belki sizin ilişkinizi de kendisine uzaktan rol modeli yapacak bir tanıdığınız vardır.
    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38100
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Aşka dair bilinen ve bilinmesi gereken herşey! - Sayfa 3 Empty sevgiliniz sorunluysa

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Cuma Ara. 25, 2009 4:20 pm

    İlişkilerde sorun yaratan kişilerin hangi insanlar olduğunu ve onların kişilik yapılarını biliyor musunuz?

    İlişkilerde sorun yaratanların kişilik yapıları

    * Sorunlu aile içinde büyüyenler

    * Ergenlikte hırpalananlar

    * Kalıtımsal olarak psikolojik sorunları olanlar

    * Borderline kişilik yapısında olanlar

    * Terk edilme korkusu yaşayanlar, anne-baba ayrılığı nedeniyle sorunlu büyümüş olanlar

    * Narsistik yaralanmaya açık olanlar

    * Anti-sosyal kişilik özellikleri ağır basanlar

    Onları nasıl tanırız?

    * Küçük bir tartışma yaşandığında bile öfkesine engel olmakta zorlanır.

    * Alkol aldığı zaman davranışları değişir ve agresifleşir.

    * Çevresindeki birçok insanla tartışma yapmaktan kaçınmaz.

    * Sorunları çözücü yaklaşmayı hiç önemsemez ve problemleri karşısındakinin çözmesini bekler.

    * Ayrılık halinde başvuracağı yöntemler genelde şiddete yöneliktir.

    * Önceki ilişkilerinden ayrılırken yaşadıkları büyük problemleri anlatırken kendisini bu sorunun içinde görmez.

    * Çocukluklarını anlatırken, genel olarak karmaşadan söz ederler.

    * Ergenlik çağında ciddi anlamda arkadaşlarıyla, okulu ve ailesiyle problem yaşamışlardır, bundan rahatsız olmadan anlatırlar.

    * Erişkin yaşlarda çok parçalı ya da az olsa bile çok sorunlu ilişkileri olmuş ve ilişkilerini bir noktaya getirememişlerdir.

    * İş yaşamında çok dalgalı bir seyir izlemişlerdir.

    * İyi bir aileye, eğitime ve belirli zekâ seviyesine sahipken, hayattaki konumları bunun gerisinde kalmıştır.

    * Sorumluluk almakta zorlanırlar.

    * Kayıplara karşı toleransı azdır.

    Onları sakinleştirecek yöntemler

    * Sorunun sadece onun davranışlarından kaynaklanmadığını sizin de suçlu olduğunuzu anlatın. Yani kendini suçlayarak öfke duymasına engel olun.

    * Bir psikiyatra gitmesinin bundan sonraki hayatına çeki düzen vermek adına çok yararlı olduğunu örnekler vererek anlatın.

    * Tartışma başlayacağı zaman konuyu hiç uzatmadan mola isteyip, bulunduğunuz ortamdan hemen uzaklaşın.

    * Öfkeli tavırlarına olan tepkinizi davranışlarınızla gösterin. Örneğin konuşarak tartışmayı reddedin ve istediği tartışmayı bir gün sonra mutlaka yapacağınıza söz verin. Ertesi gün daha sakin bir şekilde sorunları konuştuğunuzu göreceksiniz.

    Nasıl acısız ayrılırsınız?

    * Çok zeki oldukları için ayrılığa giden tüm davranışların ipuçlarını fark edeceklerdir. Bu nedenle öncelikle duygu ve düşüncelerinizi gizlemeyin.

    * Bir kadın ya da erkek nedeniyle ayrılığı asla kaldıramayacakları için, neden yeni bir aşk olduğunda bunu gizleyebildiğiniz kadar gizleyin.

    * Ayrılmak istediğinizi kesin olarak dile getirin ve bundan taviz vermeyin.

    * Eğer intihar edeceğini söylüyorsa yakınlarına haber verin ama siz üzerine gitmeyin.

    * Sizi öldüreceğini söylüyorsa bunu öylesine bir tehdit olarak görmeyip önlem almaya çalışın.

    * Ayrıldıktan sonra buluşma tekliflerini kabul etmeyin ve olabildiğince kesin olarak son noktayı koyun. Mümkünse arkanıza bakmayın.

      Forum Saati Salı Mayıs 14, 2024 5:14 am