MANTAR
Belirtileri, kuşlar bitliymiş gibi tiftiklenirler, tüylerde dökülme
olur, vücudundaki kellikler ve görünen yerlerde, kızarıklıklar, pullanma
gözükür ve bulaşıcıdır.
NİZORAL ŞAMPUAN : Şampuan köpürtülerek suluklar, mamalıklar, yemlikler
ve kafesin her köşesi yıkanır.
NİZORAL TABLET : 1 litre suya 1 tane hap atılır. 7 gün devamlı verilir.
Her gün içme suyuna, taze olarak karıştırılır. Eczacının hazırladığı
aşağıdaki solüsyon, açıkça gözüken kızartıların, beneklerin,
pullanmaların üzerine pamuklu çubuk vasıtası ile 7 gün haricen sürülür.
İyot solüsyonu 100cc olarak hazırlanacak, içine 50cc su ve 2 tablet
Rabenzole atılıp, karıştırılacak ve pamuklu çubukla sürülecek.
SİNDİRİM SİSTEMİ BOZUKLUĞU :
Yanlış beslenme ve mikroplu gıdalar vasıtasıyla hayvanı yavaş yavaş
hasta eder. Karın altındaki damarlar yeşil olmaya başlar, kızarıklıklar
meydana gelir ve hafif kararma olur.
SOLUNUM YOLLARI BOZUKLUĞU :
Hayvan boğazına bir şeyler takılmış gibi ağzını açıp kapatır;
kuyruğundan nefes alıyormuş gibi kuyruğunu sallar.
TEDAVİSİ : İçme sularına tedavi süresince vitamin konur ve her gün ağza
1-2 damla %2,5 Baytril 5 gün süre ile damlatılır.
Not : Antibiyotik tedavilerinde verilen süreye uyulması gerekir. Yoksa
ileride bağışıklık kazanan hayvan tedaviye cevap vermez.
KURUMA :
Bu hastalık halsizlik ve göğüste kuruma olarak çoğunlukla ölüm halinde
görülür. Kesin tedavisi olan bu ilaçlarla aynı zamanda yukarıda
Baytiril’in çözemediği problemler için de etkilidir. Yani çok geniş
etkili birçok hastalığa iyi gelen bir antibiyotiktir.
Biteral tablet : Bir tablet 8 eşit parçaya bölünür, bir parça bir
sulukta eritilerek 8 gün boyunca kuşlara verilir. (Her gün 1/8 verilir.)
ÇİÇEK :
Kuşçuluk için Veba dır. En belirgin özelliği, kesin ve çabuk kitlesel
ölümlerdir. Çok çabuk bulaşır ( 7-8 gün içinde). Gaga, göz çevresi ve
ayaklarda gözükür. Hastalanan kuş aşısı yapılmazsa 8 günde, ağzını aça
aça, kuyruğunu sallaya sallaya ölür.
Çiçek hastalığı virüstür. Tedavisinde antibiyotikler faydalı olmaz.Tek
yapılacak şey kümese yabancı kuş getirmemek, ziyaretçileri
yasaklamak,eğer kümese ziyaretçi almak zorunda iseniz üst baş
değiştirmek ,en azından üzerine önlük,başına şapka giydirip ayakkabısını
çıkartıp terlikle sokmak gerekir. Kümesi temiz tutup sık sık değişik
dezenfektanlarla yerleri duvarları ve malzemeleri temizlemek gerekir.
Kanareien Pocken adlı bu aşı yurt dışından getirilmektedir. Yavru en az 6
haftalık olmalıdır. Hastalık olsun olmasın senede bir kez bütün kuşlar
aşılanmalıdır.
Türkiye de hemen her kümeste çiçek mikrobu bulunur. Bu mikrop sıcak ve
nemli yerler de salgın yaratır. Bu yüzden her yetiştirici 10. ayda
mutlaka aşı yaptırmalıdır. Unutmayalım ki bu savaştan sadece aşı
yaptırarak başa çıkabiliriz.
AYAK ŞİŞLİĞİ :
Hastalığın belirtileri şunlardır : kuşun ateşi çıkar, ayak bileklerinde
şişmeler görülür, parmaklarını kapatamaz hale gelir ve ayak tabanlarında
şişmeler ve yaralar görülür. Bu hastalığın tedavisinde “Teramycn”
merhem kullanılabilir. ¼ Aspirin toz haline getirilip merhemle
karıştırılır, haricen sabahtan ayaklara, tabanlara sürülür. Akşamda saf
vanodin e kuşun ayakları sokulur ve ağızdan 1, 2 damla baytril
damlatılır. Bir hafta süreyle bu tedavi sürdürüldüğünde kuşta gözle
görülür bir iyileşme gözlenir.
İSHAL :
Mikrobik ve gıdaya bağlı olmak üzere iki türlüdür. Mikrobik olmayan
ishalde diyet uygulanır; Mama, yumurta verilmez sade ince yem ve yulaf
verilir. Mamalıkta sürekli haşlanmış patates bulundurulmalı ve
kaybettiği su kaybı için marulun kart yapraklarından veya ıspanak çok az
olarak verilmelidir.
Mikrobik ishalde, kuşun pisliği tahlilinde çıkan sonuca göre ilaç
tedavisi uygulanmalıdır. Bazı ishal ilaçları ise şunlardır:
sulfamazettin, koksidin, niflodin.
İshali önlemenin en önemli yöntemi, kafes/kümes ekipmanlarının
temizliği,temiz su kullanımı , temiz mama ve yem kullanımı ile
mümkündür. Haspır ve benzeri tohumlar elenmeli,temiz kuru bir yerde
muhafaza edilmeli ,zaman zaman koklanıp kokusunun normal olup olmadığı
tespit edilmelidir. Küf kokusu olan tohumlar asla kullanılmamalıdır.
KIRIK VE KANAMALAR :
Ayağı kırılan kuşa pamuk takviyeli bilezik takılarak kuşun kırık ayağı
alçıya alınır. 10 gün içinde ayağın kaynadığı ve kırılan ayağın hiç
aksamadığını görürsünüz. Bazı yetiştiriciler kırılan ayağa bant saramaya
çalışırlar, hem zordur hem de yanlış kaynamalara sebep olur.
KANAYAN YARALAR :
Genelde ur keserken ve ur düştükten sonra kanamalarla çok sık
karşılaşılır. Kanayan yaraya tetrat (insan için) kapsülü içindeki toz
dökülür. Hem antiseptik vazifesi görerek mikrop kapmasını engeller hem
de kanı durdurur. Kanamayan tahriş olmuş, yapa derisi kalkmış yaralara
da teramisin merhem sürülmesi tavsiye edilir.
İŞTAHSIZLIK :
BELİRTİLERİ : Kanaryada yem yemeye karşı genel bir isteksizlik ve
durgunlukla kendisini belli eder.
NEDENLERİ : Çoğunlukla kanaryanın daha önce alışık olduğu yemin dışında
bir besin rejimi uygulanması veya tekdüze bir yemle beslenmesi ile
görülür. Bundan başka bazı hastalıklara bağlı olarak görülen
iştahsızlıklar da vardır.
TEDAVİSİ : Kanaryanın arzu ettiği yemlerin verilmesi,çok bölmeli
yemliklerde çeşitli yemler sunularak seçiminin kanaryanın tercihine
bırakılması ,iştah açıcı yeşillik ve meyvelerin verilmesi
yararlıdır.İştah açma amacıyla hazırlanmış kanarya şuruplarından
yararlanmak mümkündür.Eğer iştahsızlık belli bir hastalığın etkisiyle
ortaya çıkmış bulunuyorsa,öncelikle onun ortadan kaldırılması
gerekecektir.
HALSİZLİK :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın son derece halsiz,güçsüz ve mecalsiz olmasıyla
eski hareketliliğini,canlılığını kaybetmesiyle,ötmeye ve yeme karşı
hissedilir oranda isteksiz davranmasıyla tanınır.Hastalığın ilerlemesi
halinde karın derisinin rengi koyulaşır,kırmızı ve hatta giderek mor bir
renk alır.
NEDENLERİ : Kötü yaşama koşulları , kötü isli dumanlı,sigara
kokulu,havasız yerler,tek yanlı ve yetersiz beslenme soğuk algınlığı ile
ilişkili hastalıklarda çok uzun süren devrelerde , bu devreler içinde
beslenme bozuklukları zafiyetin nedenlerinden sayılabilir.
TEDAVİSİ : Kanaryanın elverişli koşullara kavuşturma ve iyi bir beslenme
sağlama alınacak başlıca önlemler arasında yer alır.Bu amaçla kanarya
temiz havalı,ışık alan,rutubetten uzak,ısısı normal bir yere
alınır.İştah açıcı yem ve yeşillikler,meyveler,karma yemler,kuvvet
mamaları ile dengeli bir beslenme sağlanır.
BRONŞİT :
BELİRTİLERİ : Bronşitli kanaryada gözlenebilecek en belirgin
araz,solunum güçlüğü,sık sık nefes alma ve soluk alırken duyulan
hırıltıdır.Hastalığın ilk devrelerinde yüksek ateş görülür, eğer önlem
alınmazsa hastalık kanaryanın ölümüne yol açabilir.
NEDENLERİ : Şiddetli üşütme ve soğuk algınlığı sonucunda ortaya çıkan,
solunum yollarının iltihapla tıkanması şeklinde tanımlanması mümkün olan
bir hastalıktır.Soğuk algınlığına ve nezleye neden olan etkenlerin
erken önlem alınıp giderilmediği taktirde bronşite dönüşme olasılığı
kuvvetlidir.
TEDAVİSİ : Tedavisi,soğuk algınlığı ve nezle tedavisine paralel
özellikler taşır.İlk önlem olarak kanarya daha sıcak bir yere
taşınır.Gagası açılarak bir damla bal damlatılarak susaması
sağlanır.Suyuna bir damla TERRAMCINE damlatılmış ve ılıtılmış su
verilir.Nezlede olduğunca B ve C vitaminlerinin direnç artırıcı ve
iyileştirici etkisinden yararlanılmalıdır.Bu amaçla vitamin ihtiva eden
ampullerden bir damlalık aracılığıyla birer damla alınarak içme sularına
TERRAMYCINE ile birlikte damlatılmasından fayda görüleceği
kuşkusuzdur.Kaynatılmış keten tohumu suyu da bu hastalıkta yararlanılan
şifa verici bir ilaçtır.
ASTIM :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın soluk almada zorluk çekmesi,sık sık ve
hırıltılı soluması ile kendini belli eden bir hastalıktır.Astımlı kuş
ötmeye karşı isteksiz ve ötüş kalitesinden çok şey
kaybetmiştir.Genellikle uzun süren bronşitlerden sonra ortaya çıkması
tanıtıcı bir niteliğidir.
NEDENLERİ : Yerleşmiş nezle ve bronşitin,bakımsızlık,kirli ve dumanlı
hava tozlu yem ve tozlu ortam gibi elverişsiz koşullar ve tedavisizlik
gibi etkenlerle solunum organlarında kronik,iyileştirilmesi güç bir
rahatsızlığa dönüşmesidir.
TEDAVİSİ : Maalesef kronikleşmiş durumlarda kesin bir tedavi yoktur.
Hastalık henüz bronşit halinde iken veya hastalığın henüz başlangıcında
iken yukarıda sayılan elverişsiz koşulların ortadan kaldırılması iyi ve
sürekli bir bakımın sağlanmasıyla önlemek mümkündür.Astım başlangıcı da
iken,bronşit tedavisinin yanı sıra mentol , nane ruhu okaliptüs buğuları
yapılması soluk açmada ve iyileşme sürecinin kısaltılmasında yararlı
olur.Buğulama şu şekilde uygulanır.Sıcak bir tuğlanın üzerine oturtulan
madeni kap içindeki kaynar suya adları anılan soluk açıcılardan biri
damlatırılar.Astımlı kanaryanın bulunduğu kafes bu kabın yanına
yerleştirilir ve her ikisinin üzeri tek bir örtüyle örtülerek,hasta
kuşun bundan en büyük yararı görmesi sağlanır. Bu arada soluk açıcı
ilaçların kanaryanın rahatsız olacağı ölçüde fazla damlatılmamasına
dikkat edilmelidir.Kronikleşmiş astımlarda hazır olarak satılan astım
ilaçlarından da yarar sağlamak mümkündür.
NEZLE :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın burnunda ve gözlerinde bir akıntı görüldüğünde,
bunun nezlenin ilk ve temel belirtileri olarak kabul edilerek derhal
tedaviye başlanılması gerekir.Hastalık ilerledikçe burnun
tıkandığı,gözlerin çapaklandığı ve kanaryanın soluk almakta zorluk
çektiği görülür.Eğer önlem alınmazsa ağır oksijen yetersizliğinin ve
mikrobik olan nezlenin yaptığı yüksek ateş sonucunda kanaryanızın ölmesi
söz konusu alabilir.
NEDENLERİ : Mikrobik olması nedeniyle başka kanaryalardan geçmesi
mümkündür.Bununla birlikte yukarıda değindiğimiz soğuk algınlığına bağlı
olarak üşütme sonucu oluşması daha yaygın olarak gözlenen bir
haldir.Ani ısı değişiklikleri ve bazen de akşamüstleri yaptırılan banyo
sonucunda ıslak veya nemli tüylerle bir gece geçiren kanaryanın şiddetle
üşüterek nezleye tutulduğu çok görülmüştür.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak kanarya ısıca daha yüksek bir yere alınmalı
ve eğer başka kanaryalarla birlikteyse onlardan ayrılmalıdır.Gözlerdeki
çapaklar ve akıntı asit borikli suyla silinmeli soluk almakta zorluk
çektirecek oranda bir burun tıkanıklığı varsa,tuzlu suya batırılmış
küçük bir tüy parçası burun deliklerine sokularak bu tıkanıklık
giderilmelidir.Bundan sonra burun çevresi ve gözlere SIGMAMYCINE merhemi
sürülmeli,ancak burun deliklerinin tıkanmamasına ayrıca özen
gösterilmelidir.B ve C vitamini yüksek besinlerin verilmesinde suyuna
bal karıştırılarak vücut direncinin artırılmasında yarar vardır.Bu arada
hastalık geçinceye kadar suyuna her gün bir damla TERRAMYCINE
konulmalıdır.Hastalık arazları kaydolduktan sonra kafesin sodalı sıcak
sularla veya asit borikli suyla güzelce yıkanıp güneşte kurutulması
mikropların öldürülmesi açısından yararlıdır.
ROMATİZMA :
BELİRTİLERİ : Romatizmalı kanarya,tünek üzerinde tutunamaz,düşer.
Yürümekte zorluk çektiği, yürüyemediği, düştüğü yerde kaldığı, ayağa
kalkamadığı görülür.
NEDENLERİ : Nem oranı yüksek serin ve rutubetli yerlerde sürekli yaşamak
zorunda bırakılan kanaryalarda, banyo yapıp geceyi ıslak veya nemli
tüylerle geçirmeyi bir alışkanlık haline getiren kanaryalarda görülür.
TEDAVİSİ : Hastalığın oluşmasına olanak tanımamak,hastalığı tedaviden
çok daha kolay olduğu için,yukarıda alınan sakıncalı durumları
yaratmamak ve romatizmaya meydan bırakmamak en iyisidir.Bununla birlikte
hastalıklı kanaryanın içinde bulunduğu sakıncalı ortamdan
kurtarılması,serin havalarda banyo yapmasına izin verilmemesi,geceleri
ıslak ve nemli tüylerle bırakılmaması alınacak ilk önlemlerdir.Kafesin
güneş gören bir odada güneş ışınlarının direkt vurmadığı bir yere
asılması,kafes tabanının sürekli olarak kuru kumlarla örtülü olması ve
kafesin nemli bırakılmaması yerinde bir tedbirdir.Tedavi olarak
kanaryanın ayakları saf alkolde eritilmiş kafuru ile ovulmalı ve her gün
tazelenen içme suyuna çeyrek aspirin eritilerek verilmelidir.Bu
arada,içine balık yağı bulunan kuvvet mamasından da yarar beklenebilir.
SES KISIKLIĞI :
BELİRTİLERİ : Kanaryada ötüşün azalması,sesin kısılması veya tümüyle
kaybolması ile tanınır.
NEDENLERİ : Ses kısıklığının nedenleri çeşitli olmakla birlikte bunları
bir kaç noktada toplamak mümkündür.
1-) Soğuk algınlığı,nezle,bronşit gibi rahatsızlıkların ses tellerini
etkilenmesi,
2-) Aşırı ötme,sürekli ötme sonucunda ses tellerinin arızalanması
3-) Aşırı korku,panik ve şok hallerinin sonucunda ses kaybı
4-) Ötücü kanaryaların yanlış beslenme sonucu seslerini yitirmeleri
TEDAVİSİ : Doğal olarak yukarda anılan değişik nedenlere bağlı olarak
görülebilen her ses kısıklığı veya ses kaybı olayında ayrı bir tedavi
önlemi uygulamak gerekir.Bunlar yine aynı sıra içinde tek tek ele
alalım.
1-) Soğuk algılığı,nezle,bronşit gibi rahatsızlıklarda ses tellerinin
etkilenmesi sonucunda oluşan ses kayıplarında,anılan hastalıklarda
alınan hastalıklarda alınan önlemler aynen uygulanır.Bunun yanı sıra
gagasından günde bir iki damla çiğ taze yumurta sarısı damlatmakta yarar
sağlayacaktır.
2-) Aşırı ötme sonucu ortaya çıkan ses kayıplarında hasta kanarya
diğerlerinden ayrılarak,sessiz kendisini ötmeye teşvik edecek herhangi
bir uyarıcının bulunmadığı,geldiği yere eş
ısıda,cereyansız,havadar,huzur duyacağı bir odaya alınır.Kesin
istirahatı sağlanır.Ses güçlendirici ve vitamin değerli besinlerle
kuvvet mamaları verilir.Suyuna B ve C vitamini karıştırılır.
3-) Eğer kanarya bir korku,bir panik veya bir şok sonucu sesini
yitirmişse ikinci şokta görülen önlemler alınarak kanaryanın huzuru
sağlanır,geçirdiği şoku atlatması beklenir.Bu arada sağlık yemlerinin
bulunduğu karma yemlerden verilmesi sağlanır.
Bazen yanlış bir beslenme sonucunda da kanarya ses kısıklığı
geçirebilir. Bu gibi durumlarda ses kısıklığına neden olan proteince
yüksek besinler ve unlu yiyecekler kesilir.Daha düşük değerde
besinler,sağlık tohumları,ötücü kanaryalara verilen özel karma yemler
kullanılır.Başlangıçta kısa bir süre perhiz yaptırmak da yarar
sağlayacaktır. Bütün bunlardan başka sık sık değindiğimiz kanaryaların
hava akımlarına maruz kalması,soğuk suyla banyo yapması,soğuk su
içmesi,rutubetli yerde bulunması, bulunduğu yerin havasının
kirli,tozlu,dumanlı,sigara kokulu olması diğer olumsuz etkilerin yanı
sıra ses kısıklığına neden olabilir.
AŞIRI YAĞLANMA :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın gözle görülür biçimde toplandığı hareketlerinin
hantallaştığı ötme istek ve gücünün azaldığı,solunum güçlüğü çektiği
görülür. Avuca alınıp karın tüyleri üflendiğinde derinin yağlı buruşuk
bir görünüm taşıdığı görülür.Aşırı şişmanlığın üremede de bazı
eksikliklere ve döllenme güçlüklerine,iktidarsızlıklara neden olduğu
unutulmamalıdır.
NEDENLERİ : Kuşkusuz başlıca nedeni dengesiz ve aşırı besleme,proteince
zengin ve unlu besinlerin gereğinden fazla verilmesidir.Bunun yanı sıra
kanaryaya hareket etme olanağı tanımayan küçük kafesler de aşırı
yağlanma yapabilir.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak,kanarya daha geniş ve hareket etme olanağı
bulabileceği büyük bir kafese alınır.Besin değeri yüksek ve yağlandırıcı
, şişmanlatıcı besinler kesilerek bol oranda meyve ve yeşillik
verilir.Bundan sonraki devrelerde yem konusunda son derece dikkatli
kavranmak,kuşun yakabileceği oranda ve dengeli bir beslenme sağlamak
gerekecektir.
SOĞUK ALGINLIĞI :
BELİRTİLERİ : Hafif soğuk algınlıklarında kanaryaların tüylerini
kabarttığını bir köşeye çekilip tertop olmuş bir durumda,gözleri kapalı
uyukladığını ötmediğini,yemediğini ve çevresiyle ilgilenmediğini
görürüz.Ani ısı değişikliliği kanaryalarda soğuk algınlığı bir şok
etkisi göstererek kanaryanın bayılıp tüneğinden düşmesine varan
belirtiler ile ortaya çıkabilir.Karın derisi doğal rengini yitirip
kızarır ve morarır.Bu belirtiler soğuk algınlığını belirlemekle
birlikte,eğer iyi tedavi edilmez ve tüm arazlar giderilmezse
bronşit,astım, zatürree ve hatta verem gibi hastalıkların başlangıcı
olma özelliğini de taşır.
NEDENLERİ : Kanaryalar duyarlı yapıya sahip varlıklardır.Gerçi 16-17
santigratlık sabit bir ısı sağlandığında sağlıkla yaşabilirler.Ancak
22-23 santigrat ısıdan bu derecelere ani düşüşlerde hastalanmalar
olasılığı doğar. Gece ve gündüz arasındaki büyük ısı farkları veya
kafesin sıcak odadan soğuk bir odaya odaya taşınması gibi nedenlerin
yanı sıra soğuk suyla banyolar yaptırılan banyolar soğuk algınlığına
neden olabilmektedir.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak kanarya normal ısıdaki bir odaya getirilir.
Kanaryanın ağzı,ucu inceltilmiş bir tüy sapı ile açılarak bir damla
kadar bal konulur.Bu bir damlalık bal kanaryayı susatacak ve su içme
isteği yaratacaktır. Bu isteğini gidermek için içeceği suya bir damla
kadar TERRAMYCİNE damlatıldığında ilk tedavi sağlanmış olur.Bu arada
karma ve kuvvetli yem verilmemeli,kısa bir süre için haşlanmış patates
kürü uygulanmalıdır.Doğal olarak bu süre içinde TERRAMYCİNE verilmeye
devam edilmeli ve kanarya mümkün olduğunca sabit bir sıcaklıkta
tutulmalıdır.Bu amaçla ilk günler için kafesin içine hava girmesine
engel olmayacak yün bir örtü kullanılması ve kafesin bu örtü ile sıkı
sıkıya örtülmesi yerinde bir tedbir olacaktır.Kanaryanız biraz kendini
toplayıp soğuk algınlığının kuvvetli etkilerini atmaya başladığında
vitamin değeri yüksek besinlerle vücudun direnci artırılmalı ve
bünyesi,besin değeri yüksek yemlerle takviye edilmelidir.
TÜY DEĞİŞİMİ (Karın Ağrısı):
Öncelikle belirtmeliyiz ki "tüy değişimi" bir hastalık değildir; her yıl
bütün kuşların geçirdiği normal bir fizyolojik yenilenmedir. Ancak, iyi
bir bakım ve beslenme olanağına sahip olmayan kanaryalar bu devrede
zarar görmeye mahkûmdurlar. Temmuz ayı ile eylül ayı arasında geçirilen
bu olay, kanarya iyi bir bakım altında ise hiçbir iz bırakmadan
kolaylıkla atlatılır.
O yılın yavruları olan genç kanaryalar bu devreyi pek hafif geçirirler.
Fazla tüy değiştirmezler. Bu nedenle de bünyeleri sarsılmaz. Daha iler
ki yaşlarda bulunan kanaryalar, önce kuyruk ve kanat, sonra vücut ve en
son olarak kafa tüylerini değiştirerek yeni ve parlak tüylere sahip
olurlar. Bütün bu oluşumun süresi normal olarak iki ay kadardır. Bu
devre içinde kanarya son derece halsizleşir. Hareketliliği azalır, ötmez
olur.Tüy dökümü süresince kanaryalar çok iyi bakılmalı, soğuktan, hava
akımlarından, ani ısı düşmelerinden titizlikle korunmalı, beslenmelerine
büyük özen gösterilmelidir. Özellikle serin sonbahar gecelerinden
korumak amacıyla geceleri kafes üstünün hava geçiren yün örtülerle
sıkıca örtülmesinde yarar vardır. Tüy dökümü süresince, yeşillik ve
meyveler azaltılır. Kenevir, turp ve hardal tohumu yemlerden çıkartılır.
Kuvvet mamaları, kuşyemi, dan, marul tohumu ve keten tohumu verilir.
Sularına, hastalıklardan korumak üzere Terramycine ve vitamin
damlatılmasında yarar vardır. "CeDe Multivitamin", kuşların tüy atımını
kolaylaştıran, bu süreyi kısaltan hazır bir vitamin olarak yarar sağlar.
Kanaryayı tüy değişiminden çabuk çıkartmak için, bazı yetiştiricilerin
karşı çıktığı, bazılarının çok tuttuğu bir yöntem vardır. Bizde Barbar
Metodu adıyla anılan bu yöntem, tüy dökümü süresince kanaryayı, üzeri
kalın bir örtüyle kapanmış bir kafesin içinde tutmaktan ibarettir.
Kafesin altı temizlenmez ve beslenme çok az bir ışığın bulunduğu kafesin
içinde, örtü altında sürdürülür. Bu örtü, kafesin içindeki ısıyı sabit
ve kafesin içini karanlık tutar. Bu iki etkenin tesiri altında kanarya,
tüy değişimini beş hafta içinde tamamlar.
ARA TÜY DÖKÜMÜ:
Belirtileri: Kuşun vücudundaki tüyler (özellikle kafası ve boynundaki
tüyler) dökülür. Eğer parazitten dolayı dökülme varsa sürekli bir
kaşıntı da gözlenir. Kuşun halsiz, isteksiz olması ötüşünü kesmesi ve
kafes içerisinde durgun olduğu gözlenir. Ancak dişi kuşun yumurta
üzerinde yattığı dönemlerde göğüs altında görülen dökülmeler normaldir.
Sebepleri: Kanaryalarda tüy dökümü pek çok nedenden olabilir.Normalde
tüy dökme mevsimleri Ağustos, Eylül aylarıdır. Bu aylar dışındaki
dökümlere "ara tüy dökümü " adı verilir. Kanaryanın ara tüye girmesi bir
kaç sebepten olabilir.
1- Eğer kanaryanın bulunduğu yer hava almıyorsa yani kuşun sürekli
kapalı bir ortamda kalmasından dolayı olabilir.
2- Kuşa verilen yem ve yiyeceklerin çok kuvvetli olması sonucu hayvanın
bünyesinin aşırı yüklenmesi olabilir.
3- Sürekli değil ama aşırı dökülme varsa hastalık kapmış olması yada
kaşıntısı varsa parazit gibi bir nedenden dol ayıda tüy dökebilir.
4- Mevsimsiz tüy dökümleri yem ve mama değişikliğinden olabileceği gibi
yer değişikliğinden de olabilir.
5- Kanarya kızgınlık dönemine geldiğinde de tüy dökebilir, özellikle 2
yıl gibi uzunca bir süre eşe atılmamışsa kuş sıkıntısından tüy
dökebilir.
Tedavi :Yukarıdaki sebeplerden kuşunuza uygun olandan sonuca
ulaşabilirsiniz.
Kuşun tüyden çıkmasına yardımcı olmak için,
1- Yemliklerden birisine kenevir tohumu, diğerine de normal kanarya yemi
koyularak bol bol marul türü yeşillik verilmeli.
2- Banyosunu eksik etmemeli, banyo suyunu her sabah değiştirmeliyiz.
3- Vitamin takviyesine ihtiyaç duyulabileceğinden CeDe Multivitamin adlı
vitamin ilacından 15 günde suluğuna 4 damla verilmeli ve suluk iki
günde bir değiştirilmelidir.
4- Eğer yem veya mama değiştirildi ise eski kullanılan yeme veya mamaya
dönülmelidir. Kuşun zayıf düştüğü bu dönemlerde bol bol yeşillik ve
meyve ile birlikte karışık yem verilmesi iyi olur.
5- Parazit durumunda ise parazit dökücü toz ilaçlardan kullanılmalıdır
Haftada en az bir kere de banyo yapması sağlanmalıdır.
6- Kuş havadar bir yere konulmalı ancak rüzgar alan esintili bir yere
konulmaması da kuşun sağlığı açısından önemlidir.
7- Eğer uzun süredir yalnız ise eşleştirmenizde kuşunuzun doğal sağlığı
yönünden faydalı olur.
KAŞINTI VE BİTLER:
Belirtileri: Kuşun sürekli kaşınması, gagası ile tüylerini sıkıştırmaya
çalışarak didiklemesi, tüylerini kabarık tutarak sürekli silkinmesi ve
gövdesini bir yerlere sürtmeye çalışması.
Sebepleri: Kuşun gövdesinde, tüylerinin arasında gözle görülebilen koyu
renkli çok küçük canlılar var ise bunlar kaşıntıya neden olan asalak
hayvanlar yani bitlerdir. Kanaryaların en büyük zararlılarındandır. Kuşu
elimize aldığımızda kanat altı ve ense tüylerini hafifçe üflersek
bitleri rahatça görebiliriz. Bu bitler kuşun geldiği yerden, başka bir
hayvandan yada yeni alınmış bir kafes aksesuarından gelebilir. Eğer
yavru ve yuva varsa bu kısımlarda kontrol edilmelidir.Aşırı oranda
üredikleri zamanlarda öldürücüdürler. Bitleri gündüz faaliyette görme
olanağı yoktur. Bunlar geceleri ortaya çıkarlar. Eğer kanarya besleyen
kişi biraz ihmalkâr yaradılışlı ve dikkatsizse, hızlı bir üreme
sonucunda kanaryası bir felâketle karşı karşıya kalacaktır. Çünkü bitler
çok küçük olmaları nedeniyle pek kolay görülmezler, buna karşın büyük
birer kan emicidirler. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında üreme sonucu
çok çabuk çoğaldıklarından dikkatli olunmalıdır.
Kafeste bit olup olmadığını anlamak için kafes geceleri dinlenir.
Kanaryalar huzursuz ve kıpırtılı iseler bir bit hücumu karşısındalar
demektir. Tehlikelidirler, özellikle yazın ortaya çıkan bu hayvanlar,
akşamları kuşa rahat vermezler. Kuşun kanını emerek onun zayıf düşmesine
ve hastalanmasına neden olurlar. Tünek başlıklarındaki delikler
bitlerin saklanacakları yerlerin başında geldiklerinden, buraların
incelenmesiyle de varlıkları anlaşılabilir. Bitkilerdeki bitler farklı
olup, kuşlar için zararlı değildir. Bitin varlığını anlamak için kafesin
köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek
kamışlarının uç kısımlarına bakılmalıdır. Bitin kendisini
görebileceğimiz gibi bıraktığı beyaz dışkılarını da noktalar halinde
görebiliriz. Ayrıca yuva var ise elimizi yuvaya soktuğumuzda
kıpırtılarını ve kaynaşmalarını hissedebiliriz. Daha da bilemiyorsak
kafesin bir köşesine küçük bir pamuk parçası yada beyaz mendil koyarsak
bir kaç gün sonra burada yuvalandıklarını görebiliriz.
Tedavi : Bu bitlerden kurtulmak için eczane veya petshop lardan temin
edilecek bit spreyi kullanılmalıdır. Bu tedaviye 2 - 3 gün ara ile bir
kaç kez tekrarlanmalıdır. Bit spreyi kuşun tüm vücuduna, özellikle kanat
altına ve boyun bölgesine sıkılmalıdır. Kuşun yüz, gaga ve göz kısmına
sıkılmamasına dikkat edilmelidir. Pire tozu da bu derdinizi
çözümleyecektir. Ayrıca "Jakotin" adlı ilaç ve opigal 5 tozu,rin tozu,
Ektogal, lizol, karbonil, kreolin, madeni esanslar, kafur türü
maddelerde kullanılabilir. Bu tozlar tünek başlıklarındaki deliklere,
kafesin kenar kıyı köşelerine serpilerek, kanaryaların kanat altlarına
dökülerek çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bitlerin kökü kazınabilir.
Özellikle kuluçka devrelerinde yuvalıkların büyük bit yuvaları
olacağını; bunların yavruların kanlarını emerek ölümlerine sebep
olacağını hatırlatırız. Yuvaların ilaçlanmasında yavruların tozdan zarar
görmemesi için dikkatli davranılmasını tavsiye ederiz. Daha iyisi, bit
bulundurabileceği düşünülen eski yuvalığın alınarak yerine yenisinin
konulmasıdır. Kafesin içinin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi de
önemlidir.Özellikle kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar
bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına yuvalanırlar. Bu
nedenle, ya kafes ve aksesuarları sıcak su ile iyice yıkanmalı yada
bahsedilen spreyden kafesin özellikle bu kısımlarına sıkılmalıdır.
KUVVETLİ BAKIM HASTALIĞI:
Belirtileri: Bu hastalığın belirtisi ayaklarda , tırnaklara yakın
kısımların şişmesi ve ayak derilerinde mantar türü görünümler yada
döküntülerdir. Bu şişlikler yada belirtiler kuşun vücudunun diğer
kısımlarında da gözlenebilir.
Sebepleri: Kuşları seven her insan kuşunun bakımını elbette elinden
geldiğince iyi yapmak ister. Ancak her türlü yiyecekleri temin etmek ve
onu vitaminlerle kuvvetlendirmek her zaman kuşunuzun sağlıklı olması
anlamına gelmez. Eğer birde normal yiyeceklerin yanında uzun süreli bal
gibi kuvvetli besinler verir üstüne üstelik birde yine uzun süreli
vitamin takviyesi yaparsak kuşumuz sağlıklı olmaz, aksine bu tür
kuvvetli gıdalar sonucu ölüme kadar uzanan bir hastalığa yakalanır. Bu
hastalığın adı halk dilinde zengin hastalığı dır.
Tedavi : Tedavisi için ise öncelikle verilen kuvvetli besinler bir süre
kesilmeli ve normal yemlerinin yanı sıra bol bol yeşillik verilmelidir.
Ayakların tedavisi için bir hafta boyunca iyileşme gözlenene kadar
ayaklar alkole temizlenerek herhangi bir iyileştirici pomat (Terramcyn,
Bactom, Lamisil, Exoderil vs. ) sürülür.
GÜNEŞ ÇARPMASI:
Belirtileri: Güneş altında duran kafeslerde bir de bakarsınız ki
kanaryanız kafesin dibinde boylu boyunca yatıyor, hiçbir kıpırdama yok.
Bu bir güneş şokudur. Hiçbir yerinin tutmadığı, felç halinin görüldüğü
olaylar da vardır. Eğer önlem alınmaz ve uzun süre bu durumda
bırakılırsa kanarya ölebilir de.
Nedenleri: Kanaryaların direkt güneş ışığı alan yerlerde ve 24
santigrattan yukarı ısılarda bırakılmamaları gerektiğine değinilmişti.
Fazla sıcaklık ve dik gelen güneş ışınları kanaryayı fazlasıyla rahatsız
eder; aşırı hallerde hastalanmasına neden olur.
Tedavisi: İlk iş olarak kanarya direkt güneş ışığı almayan ve ışın sıcak
olmayan bir yere alınmalı. Başı, ayakları ispirtoyla ıslatılmalı ve
masaj yapılmalıdır. Böylece serinlemesi ve kan dolaşımının normale
dönmesi sağlanmış olur. Ağzının açılarak iki damla gliserin
damlatılmasında da yarar vardır.
URLARIN TEDAVİSİ:
Belirtileri: Kuşun çeşitli yerlerinde ( çoğunlukla kanat altı ve sırtta)
küçük bir nohut tanesi kadar urların hayvanı rahatsız edecek şekilde
büyümesi.
Sebepleri: Tam olarak bilinmemekle beraber çoğunlukla kanaryalarda irsi
ve cinse bağlı olan bu hastalıkta yiyeceklerin de etkili olduğu
sanılmaktadır.
Tedavi : Norwich ve Crest cinsi kanaryalarda sık görülen bu urların
üzerine kulak çubuğu veya ucuna pamuk dolanmış kibrit çöpü ile sirke
ruhu sürülmelidir. 1 hafta sonra urun üzeri kızardıktan sonra alınabilir
veya kendiliğinden düşecektir.
Belirtileri, kuşlar bitliymiş gibi tiftiklenirler, tüylerde dökülme
olur, vücudundaki kellikler ve görünen yerlerde, kızarıklıklar, pullanma
gözükür ve bulaşıcıdır.
NİZORAL ŞAMPUAN : Şampuan köpürtülerek suluklar, mamalıklar, yemlikler
ve kafesin her köşesi yıkanır.
NİZORAL TABLET : 1 litre suya 1 tane hap atılır. 7 gün devamlı verilir.
Her gün içme suyuna, taze olarak karıştırılır. Eczacının hazırladığı
aşağıdaki solüsyon, açıkça gözüken kızartıların, beneklerin,
pullanmaların üzerine pamuklu çubuk vasıtası ile 7 gün haricen sürülür.
İyot solüsyonu 100cc olarak hazırlanacak, içine 50cc su ve 2 tablet
Rabenzole atılıp, karıştırılacak ve pamuklu çubukla sürülecek.
SİNDİRİM SİSTEMİ BOZUKLUĞU :
Yanlış beslenme ve mikroplu gıdalar vasıtasıyla hayvanı yavaş yavaş
hasta eder. Karın altındaki damarlar yeşil olmaya başlar, kızarıklıklar
meydana gelir ve hafif kararma olur.
SOLUNUM YOLLARI BOZUKLUĞU :
Hayvan boğazına bir şeyler takılmış gibi ağzını açıp kapatır;
kuyruğundan nefes alıyormuş gibi kuyruğunu sallar.
TEDAVİSİ : İçme sularına tedavi süresince vitamin konur ve her gün ağza
1-2 damla %2,5 Baytril 5 gün süre ile damlatılır.
Not : Antibiyotik tedavilerinde verilen süreye uyulması gerekir. Yoksa
ileride bağışıklık kazanan hayvan tedaviye cevap vermez.
KURUMA :
Bu hastalık halsizlik ve göğüste kuruma olarak çoğunlukla ölüm halinde
görülür. Kesin tedavisi olan bu ilaçlarla aynı zamanda yukarıda
Baytiril’in çözemediği problemler için de etkilidir. Yani çok geniş
etkili birçok hastalığa iyi gelen bir antibiyotiktir.
Biteral tablet : Bir tablet 8 eşit parçaya bölünür, bir parça bir
sulukta eritilerek 8 gün boyunca kuşlara verilir. (Her gün 1/8 verilir.)
ÇİÇEK :
Kuşçuluk için Veba dır. En belirgin özelliği, kesin ve çabuk kitlesel
ölümlerdir. Çok çabuk bulaşır ( 7-8 gün içinde). Gaga, göz çevresi ve
ayaklarda gözükür. Hastalanan kuş aşısı yapılmazsa 8 günde, ağzını aça
aça, kuyruğunu sallaya sallaya ölür.
Çiçek hastalığı virüstür. Tedavisinde antibiyotikler faydalı olmaz.Tek
yapılacak şey kümese yabancı kuş getirmemek, ziyaretçileri
yasaklamak,eğer kümese ziyaretçi almak zorunda iseniz üst baş
değiştirmek ,en azından üzerine önlük,başına şapka giydirip ayakkabısını
çıkartıp terlikle sokmak gerekir. Kümesi temiz tutup sık sık değişik
dezenfektanlarla yerleri duvarları ve malzemeleri temizlemek gerekir.
Kanareien Pocken adlı bu aşı yurt dışından getirilmektedir. Yavru en az 6
haftalık olmalıdır. Hastalık olsun olmasın senede bir kez bütün kuşlar
aşılanmalıdır.
Türkiye de hemen her kümeste çiçek mikrobu bulunur. Bu mikrop sıcak ve
nemli yerler de salgın yaratır. Bu yüzden her yetiştirici 10. ayda
mutlaka aşı yaptırmalıdır. Unutmayalım ki bu savaştan sadece aşı
yaptırarak başa çıkabiliriz.
AYAK ŞİŞLİĞİ :
Hastalığın belirtileri şunlardır : kuşun ateşi çıkar, ayak bileklerinde
şişmeler görülür, parmaklarını kapatamaz hale gelir ve ayak tabanlarında
şişmeler ve yaralar görülür. Bu hastalığın tedavisinde “Teramycn”
merhem kullanılabilir. ¼ Aspirin toz haline getirilip merhemle
karıştırılır, haricen sabahtan ayaklara, tabanlara sürülür. Akşamda saf
vanodin e kuşun ayakları sokulur ve ağızdan 1, 2 damla baytril
damlatılır. Bir hafta süreyle bu tedavi sürdürüldüğünde kuşta gözle
görülür bir iyileşme gözlenir.
İSHAL :
Mikrobik ve gıdaya bağlı olmak üzere iki türlüdür. Mikrobik olmayan
ishalde diyet uygulanır; Mama, yumurta verilmez sade ince yem ve yulaf
verilir. Mamalıkta sürekli haşlanmış patates bulundurulmalı ve
kaybettiği su kaybı için marulun kart yapraklarından veya ıspanak çok az
olarak verilmelidir.
Mikrobik ishalde, kuşun pisliği tahlilinde çıkan sonuca göre ilaç
tedavisi uygulanmalıdır. Bazı ishal ilaçları ise şunlardır:
sulfamazettin, koksidin, niflodin.
İshali önlemenin en önemli yöntemi, kafes/kümes ekipmanlarının
temizliği,temiz su kullanımı , temiz mama ve yem kullanımı ile
mümkündür. Haspır ve benzeri tohumlar elenmeli,temiz kuru bir yerde
muhafaza edilmeli ,zaman zaman koklanıp kokusunun normal olup olmadığı
tespit edilmelidir. Küf kokusu olan tohumlar asla kullanılmamalıdır.
KIRIK VE KANAMALAR :
Ayağı kırılan kuşa pamuk takviyeli bilezik takılarak kuşun kırık ayağı
alçıya alınır. 10 gün içinde ayağın kaynadığı ve kırılan ayağın hiç
aksamadığını görürsünüz. Bazı yetiştiriciler kırılan ayağa bant saramaya
çalışırlar, hem zordur hem de yanlış kaynamalara sebep olur.
KANAYAN YARALAR :
Genelde ur keserken ve ur düştükten sonra kanamalarla çok sık
karşılaşılır. Kanayan yaraya tetrat (insan için) kapsülü içindeki toz
dökülür. Hem antiseptik vazifesi görerek mikrop kapmasını engeller hem
de kanı durdurur. Kanamayan tahriş olmuş, yapa derisi kalkmış yaralara
da teramisin merhem sürülmesi tavsiye edilir.
İŞTAHSIZLIK :
BELİRTİLERİ : Kanaryada yem yemeye karşı genel bir isteksizlik ve
durgunlukla kendisini belli eder.
NEDENLERİ : Çoğunlukla kanaryanın daha önce alışık olduğu yemin dışında
bir besin rejimi uygulanması veya tekdüze bir yemle beslenmesi ile
görülür. Bundan başka bazı hastalıklara bağlı olarak görülen
iştahsızlıklar da vardır.
TEDAVİSİ : Kanaryanın arzu ettiği yemlerin verilmesi,çok bölmeli
yemliklerde çeşitli yemler sunularak seçiminin kanaryanın tercihine
bırakılması ,iştah açıcı yeşillik ve meyvelerin verilmesi
yararlıdır.İştah açma amacıyla hazırlanmış kanarya şuruplarından
yararlanmak mümkündür.Eğer iştahsızlık belli bir hastalığın etkisiyle
ortaya çıkmış bulunuyorsa,öncelikle onun ortadan kaldırılması
gerekecektir.
HALSİZLİK :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın son derece halsiz,güçsüz ve mecalsiz olmasıyla
eski hareketliliğini,canlılığını kaybetmesiyle,ötmeye ve yeme karşı
hissedilir oranda isteksiz davranmasıyla tanınır.Hastalığın ilerlemesi
halinde karın derisinin rengi koyulaşır,kırmızı ve hatta giderek mor bir
renk alır.
NEDENLERİ : Kötü yaşama koşulları , kötü isli dumanlı,sigara
kokulu,havasız yerler,tek yanlı ve yetersiz beslenme soğuk algınlığı ile
ilişkili hastalıklarda çok uzun süren devrelerde , bu devreler içinde
beslenme bozuklukları zafiyetin nedenlerinden sayılabilir.
TEDAVİSİ : Kanaryanın elverişli koşullara kavuşturma ve iyi bir beslenme
sağlama alınacak başlıca önlemler arasında yer alır.Bu amaçla kanarya
temiz havalı,ışık alan,rutubetten uzak,ısısı normal bir yere
alınır.İştah açıcı yem ve yeşillikler,meyveler,karma yemler,kuvvet
mamaları ile dengeli bir beslenme sağlanır.
BRONŞİT :
BELİRTİLERİ : Bronşitli kanaryada gözlenebilecek en belirgin
araz,solunum güçlüğü,sık sık nefes alma ve soluk alırken duyulan
hırıltıdır.Hastalığın ilk devrelerinde yüksek ateş görülür, eğer önlem
alınmazsa hastalık kanaryanın ölümüne yol açabilir.
NEDENLERİ : Şiddetli üşütme ve soğuk algınlığı sonucunda ortaya çıkan,
solunum yollarının iltihapla tıkanması şeklinde tanımlanması mümkün olan
bir hastalıktır.Soğuk algınlığına ve nezleye neden olan etkenlerin
erken önlem alınıp giderilmediği taktirde bronşite dönüşme olasılığı
kuvvetlidir.
TEDAVİSİ : Tedavisi,soğuk algınlığı ve nezle tedavisine paralel
özellikler taşır.İlk önlem olarak kanarya daha sıcak bir yere
taşınır.Gagası açılarak bir damla bal damlatılarak susaması
sağlanır.Suyuna bir damla TERRAMCINE damlatılmış ve ılıtılmış su
verilir.Nezlede olduğunca B ve C vitaminlerinin direnç artırıcı ve
iyileştirici etkisinden yararlanılmalıdır.Bu amaçla vitamin ihtiva eden
ampullerden bir damlalık aracılığıyla birer damla alınarak içme sularına
TERRAMYCINE ile birlikte damlatılmasından fayda görüleceği
kuşkusuzdur.Kaynatılmış keten tohumu suyu da bu hastalıkta yararlanılan
şifa verici bir ilaçtır.
ASTIM :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın soluk almada zorluk çekmesi,sık sık ve
hırıltılı soluması ile kendini belli eden bir hastalıktır.Astımlı kuş
ötmeye karşı isteksiz ve ötüş kalitesinden çok şey
kaybetmiştir.Genellikle uzun süren bronşitlerden sonra ortaya çıkması
tanıtıcı bir niteliğidir.
NEDENLERİ : Yerleşmiş nezle ve bronşitin,bakımsızlık,kirli ve dumanlı
hava tozlu yem ve tozlu ortam gibi elverişsiz koşullar ve tedavisizlik
gibi etkenlerle solunum organlarında kronik,iyileştirilmesi güç bir
rahatsızlığa dönüşmesidir.
TEDAVİSİ : Maalesef kronikleşmiş durumlarda kesin bir tedavi yoktur.
Hastalık henüz bronşit halinde iken veya hastalığın henüz başlangıcında
iken yukarıda sayılan elverişsiz koşulların ortadan kaldırılması iyi ve
sürekli bir bakımın sağlanmasıyla önlemek mümkündür.Astım başlangıcı da
iken,bronşit tedavisinin yanı sıra mentol , nane ruhu okaliptüs buğuları
yapılması soluk açmada ve iyileşme sürecinin kısaltılmasında yararlı
olur.Buğulama şu şekilde uygulanır.Sıcak bir tuğlanın üzerine oturtulan
madeni kap içindeki kaynar suya adları anılan soluk açıcılardan biri
damlatırılar.Astımlı kanaryanın bulunduğu kafes bu kabın yanına
yerleştirilir ve her ikisinin üzeri tek bir örtüyle örtülerek,hasta
kuşun bundan en büyük yararı görmesi sağlanır. Bu arada soluk açıcı
ilaçların kanaryanın rahatsız olacağı ölçüde fazla damlatılmamasına
dikkat edilmelidir.Kronikleşmiş astımlarda hazır olarak satılan astım
ilaçlarından da yarar sağlamak mümkündür.
NEZLE :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın burnunda ve gözlerinde bir akıntı görüldüğünde,
bunun nezlenin ilk ve temel belirtileri olarak kabul edilerek derhal
tedaviye başlanılması gerekir.Hastalık ilerledikçe burnun
tıkandığı,gözlerin çapaklandığı ve kanaryanın soluk almakta zorluk
çektiği görülür.Eğer önlem alınmazsa ağır oksijen yetersizliğinin ve
mikrobik olan nezlenin yaptığı yüksek ateş sonucunda kanaryanızın ölmesi
söz konusu alabilir.
NEDENLERİ : Mikrobik olması nedeniyle başka kanaryalardan geçmesi
mümkündür.Bununla birlikte yukarıda değindiğimiz soğuk algınlığına bağlı
olarak üşütme sonucu oluşması daha yaygın olarak gözlenen bir
haldir.Ani ısı değişiklikleri ve bazen de akşamüstleri yaptırılan banyo
sonucunda ıslak veya nemli tüylerle bir gece geçiren kanaryanın şiddetle
üşüterek nezleye tutulduğu çok görülmüştür.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak kanarya ısıca daha yüksek bir yere alınmalı
ve eğer başka kanaryalarla birlikteyse onlardan ayrılmalıdır.Gözlerdeki
çapaklar ve akıntı asit borikli suyla silinmeli soluk almakta zorluk
çektirecek oranda bir burun tıkanıklığı varsa,tuzlu suya batırılmış
küçük bir tüy parçası burun deliklerine sokularak bu tıkanıklık
giderilmelidir.Bundan sonra burun çevresi ve gözlere SIGMAMYCINE merhemi
sürülmeli,ancak burun deliklerinin tıkanmamasına ayrıca özen
gösterilmelidir.B ve C vitamini yüksek besinlerin verilmesinde suyuna
bal karıştırılarak vücut direncinin artırılmasında yarar vardır.Bu arada
hastalık geçinceye kadar suyuna her gün bir damla TERRAMYCINE
konulmalıdır.Hastalık arazları kaydolduktan sonra kafesin sodalı sıcak
sularla veya asit borikli suyla güzelce yıkanıp güneşte kurutulması
mikropların öldürülmesi açısından yararlıdır.
ROMATİZMA :
BELİRTİLERİ : Romatizmalı kanarya,tünek üzerinde tutunamaz,düşer.
Yürümekte zorluk çektiği, yürüyemediği, düştüğü yerde kaldığı, ayağa
kalkamadığı görülür.
NEDENLERİ : Nem oranı yüksek serin ve rutubetli yerlerde sürekli yaşamak
zorunda bırakılan kanaryalarda, banyo yapıp geceyi ıslak veya nemli
tüylerle geçirmeyi bir alışkanlık haline getiren kanaryalarda görülür.
TEDAVİSİ : Hastalığın oluşmasına olanak tanımamak,hastalığı tedaviden
çok daha kolay olduğu için,yukarıda alınan sakıncalı durumları
yaratmamak ve romatizmaya meydan bırakmamak en iyisidir.Bununla birlikte
hastalıklı kanaryanın içinde bulunduğu sakıncalı ortamdan
kurtarılması,serin havalarda banyo yapmasına izin verilmemesi,geceleri
ıslak ve nemli tüylerle bırakılmaması alınacak ilk önlemlerdir.Kafesin
güneş gören bir odada güneş ışınlarının direkt vurmadığı bir yere
asılması,kafes tabanının sürekli olarak kuru kumlarla örtülü olması ve
kafesin nemli bırakılmaması yerinde bir tedbirdir.Tedavi olarak
kanaryanın ayakları saf alkolde eritilmiş kafuru ile ovulmalı ve her gün
tazelenen içme suyuna çeyrek aspirin eritilerek verilmelidir.Bu
arada,içine balık yağı bulunan kuvvet mamasından da yarar beklenebilir.
SES KISIKLIĞI :
BELİRTİLERİ : Kanaryada ötüşün azalması,sesin kısılması veya tümüyle
kaybolması ile tanınır.
NEDENLERİ : Ses kısıklığının nedenleri çeşitli olmakla birlikte bunları
bir kaç noktada toplamak mümkündür.
1-) Soğuk algınlığı,nezle,bronşit gibi rahatsızlıkların ses tellerini
etkilenmesi,
2-) Aşırı ötme,sürekli ötme sonucunda ses tellerinin arızalanması
3-) Aşırı korku,panik ve şok hallerinin sonucunda ses kaybı
4-) Ötücü kanaryaların yanlış beslenme sonucu seslerini yitirmeleri
TEDAVİSİ : Doğal olarak yukarda anılan değişik nedenlere bağlı olarak
görülebilen her ses kısıklığı veya ses kaybı olayında ayrı bir tedavi
önlemi uygulamak gerekir.Bunlar yine aynı sıra içinde tek tek ele
alalım.
1-) Soğuk algılığı,nezle,bronşit gibi rahatsızlıklarda ses tellerinin
etkilenmesi sonucunda oluşan ses kayıplarında,anılan hastalıklarda
alınan hastalıklarda alınan önlemler aynen uygulanır.Bunun yanı sıra
gagasından günde bir iki damla çiğ taze yumurta sarısı damlatmakta yarar
sağlayacaktır.
2-) Aşırı ötme sonucu ortaya çıkan ses kayıplarında hasta kanarya
diğerlerinden ayrılarak,sessiz kendisini ötmeye teşvik edecek herhangi
bir uyarıcının bulunmadığı,geldiği yere eş
ısıda,cereyansız,havadar,huzur duyacağı bir odaya alınır.Kesin
istirahatı sağlanır.Ses güçlendirici ve vitamin değerli besinlerle
kuvvet mamaları verilir.Suyuna B ve C vitamini karıştırılır.
3-) Eğer kanarya bir korku,bir panik veya bir şok sonucu sesini
yitirmişse ikinci şokta görülen önlemler alınarak kanaryanın huzuru
sağlanır,geçirdiği şoku atlatması beklenir.Bu arada sağlık yemlerinin
bulunduğu karma yemlerden verilmesi sağlanır.
Bazen yanlış bir beslenme sonucunda da kanarya ses kısıklığı
geçirebilir. Bu gibi durumlarda ses kısıklığına neden olan proteince
yüksek besinler ve unlu yiyecekler kesilir.Daha düşük değerde
besinler,sağlık tohumları,ötücü kanaryalara verilen özel karma yemler
kullanılır.Başlangıçta kısa bir süre perhiz yaptırmak da yarar
sağlayacaktır. Bütün bunlardan başka sık sık değindiğimiz kanaryaların
hava akımlarına maruz kalması,soğuk suyla banyo yapması,soğuk su
içmesi,rutubetli yerde bulunması, bulunduğu yerin havasının
kirli,tozlu,dumanlı,sigara kokulu olması diğer olumsuz etkilerin yanı
sıra ses kısıklığına neden olabilir.
AŞIRI YAĞLANMA :
BELİRTİLERİ : Kanaryanın gözle görülür biçimde toplandığı hareketlerinin
hantallaştığı ötme istek ve gücünün azaldığı,solunum güçlüğü çektiği
görülür. Avuca alınıp karın tüyleri üflendiğinde derinin yağlı buruşuk
bir görünüm taşıdığı görülür.Aşırı şişmanlığın üremede de bazı
eksikliklere ve döllenme güçlüklerine,iktidarsızlıklara neden olduğu
unutulmamalıdır.
NEDENLERİ : Kuşkusuz başlıca nedeni dengesiz ve aşırı besleme,proteince
zengin ve unlu besinlerin gereğinden fazla verilmesidir.Bunun yanı sıra
kanaryaya hareket etme olanağı tanımayan küçük kafesler de aşırı
yağlanma yapabilir.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak,kanarya daha geniş ve hareket etme olanağı
bulabileceği büyük bir kafese alınır.Besin değeri yüksek ve yağlandırıcı
, şişmanlatıcı besinler kesilerek bol oranda meyve ve yeşillik
verilir.Bundan sonraki devrelerde yem konusunda son derece dikkatli
kavranmak,kuşun yakabileceği oranda ve dengeli bir beslenme sağlamak
gerekecektir.
SOĞUK ALGINLIĞI :
BELİRTİLERİ : Hafif soğuk algınlıklarında kanaryaların tüylerini
kabarttığını bir köşeye çekilip tertop olmuş bir durumda,gözleri kapalı
uyukladığını ötmediğini,yemediğini ve çevresiyle ilgilenmediğini
görürüz.Ani ısı değişikliliği kanaryalarda soğuk algınlığı bir şok
etkisi göstererek kanaryanın bayılıp tüneğinden düşmesine varan
belirtiler ile ortaya çıkabilir.Karın derisi doğal rengini yitirip
kızarır ve morarır.Bu belirtiler soğuk algınlığını belirlemekle
birlikte,eğer iyi tedavi edilmez ve tüm arazlar giderilmezse
bronşit,astım, zatürree ve hatta verem gibi hastalıkların başlangıcı
olma özelliğini de taşır.
NEDENLERİ : Kanaryalar duyarlı yapıya sahip varlıklardır.Gerçi 16-17
santigratlık sabit bir ısı sağlandığında sağlıkla yaşabilirler.Ancak
22-23 santigrat ısıdan bu derecelere ani düşüşlerde hastalanmalar
olasılığı doğar. Gece ve gündüz arasındaki büyük ısı farkları veya
kafesin sıcak odadan soğuk bir odaya odaya taşınması gibi nedenlerin
yanı sıra soğuk suyla banyolar yaptırılan banyolar soğuk algınlığına
neden olabilmektedir.
TEDAVİSİ : İlk önlem olarak kanarya normal ısıdaki bir odaya getirilir.
Kanaryanın ağzı,ucu inceltilmiş bir tüy sapı ile açılarak bir damla
kadar bal konulur.Bu bir damlalık bal kanaryayı susatacak ve su içme
isteği yaratacaktır. Bu isteğini gidermek için içeceği suya bir damla
kadar TERRAMYCİNE damlatıldığında ilk tedavi sağlanmış olur.Bu arada
karma ve kuvvetli yem verilmemeli,kısa bir süre için haşlanmış patates
kürü uygulanmalıdır.Doğal olarak bu süre içinde TERRAMYCİNE verilmeye
devam edilmeli ve kanarya mümkün olduğunca sabit bir sıcaklıkta
tutulmalıdır.Bu amaçla ilk günler için kafesin içine hava girmesine
engel olmayacak yün bir örtü kullanılması ve kafesin bu örtü ile sıkı
sıkıya örtülmesi yerinde bir tedbir olacaktır.Kanaryanız biraz kendini
toplayıp soğuk algınlığının kuvvetli etkilerini atmaya başladığında
vitamin değeri yüksek besinlerle vücudun direnci artırılmalı ve
bünyesi,besin değeri yüksek yemlerle takviye edilmelidir.
TÜY DEĞİŞİMİ (Karın Ağrısı):
Öncelikle belirtmeliyiz ki "tüy değişimi" bir hastalık değildir; her yıl
bütün kuşların geçirdiği normal bir fizyolojik yenilenmedir. Ancak, iyi
bir bakım ve beslenme olanağına sahip olmayan kanaryalar bu devrede
zarar görmeye mahkûmdurlar. Temmuz ayı ile eylül ayı arasında geçirilen
bu olay, kanarya iyi bir bakım altında ise hiçbir iz bırakmadan
kolaylıkla atlatılır.
O yılın yavruları olan genç kanaryalar bu devreyi pek hafif geçirirler.
Fazla tüy değiştirmezler. Bu nedenle de bünyeleri sarsılmaz. Daha iler
ki yaşlarda bulunan kanaryalar, önce kuyruk ve kanat, sonra vücut ve en
son olarak kafa tüylerini değiştirerek yeni ve parlak tüylere sahip
olurlar. Bütün bu oluşumun süresi normal olarak iki ay kadardır. Bu
devre içinde kanarya son derece halsizleşir. Hareketliliği azalır, ötmez
olur.Tüy dökümü süresince kanaryalar çok iyi bakılmalı, soğuktan, hava
akımlarından, ani ısı düşmelerinden titizlikle korunmalı, beslenmelerine
büyük özen gösterilmelidir. Özellikle serin sonbahar gecelerinden
korumak amacıyla geceleri kafes üstünün hava geçiren yün örtülerle
sıkıca örtülmesinde yarar vardır. Tüy dökümü süresince, yeşillik ve
meyveler azaltılır. Kenevir, turp ve hardal tohumu yemlerden çıkartılır.
Kuvvet mamaları, kuşyemi, dan, marul tohumu ve keten tohumu verilir.
Sularına, hastalıklardan korumak üzere Terramycine ve vitamin
damlatılmasında yarar vardır. "CeDe Multivitamin", kuşların tüy atımını
kolaylaştıran, bu süreyi kısaltan hazır bir vitamin olarak yarar sağlar.
Kanaryayı tüy değişiminden çabuk çıkartmak için, bazı yetiştiricilerin
karşı çıktığı, bazılarının çok tuttuğu bir yöntem vardır. Bizde Barbar
Metodu adıyla anılan bu yöntem, tüy dökümü süresince kanaryayı, üzeri
kalın bir örtüyle kapanmış bir kafesin içinde tutmaktan ibarettir.
Kafesin altı temizlenmez ve beslenme çok az bir ışığın bulunduğu kafesin
içinde, örtü altında sürdürülür. Bu örtü, kafesin içindeki ısıyı sabit
ve kafesin içini karanlık tutar. Bu iki etkenin tesiri altında kanarya,
tüy değişimini beş hafta içinde tamamlar.
ARA TÜY DÖKÜMÜ:
Belirtileri: Kuşun vücudundaki tüyler (özellikle kafası ve boynundaki
tüyler) dökülür. Eğer parazitten dolayı dökülme varsa sürekli bir
kaşıntı da gözlenir. Kuşun halsiz, isteksiz olması ötüşünü kesmesi ve
kafes içerisinde durgun olduğu gözlenir. Ancak dişi kuşun yumurta
üzerinde yattığı dönemlerde göğüs altında görülen dökülmeler normaldir.
Sebepleri: Kanaryalarda tüy dökümü pek çok nedenden olabilir.Normalde
tüy dökme mevsimleri Ağustos, Eylül aylarıdır. Bu aylar dışındaki
dökümlere "ara tüy dökümü " adı verilir. Kanaryanın ara tüye girmesi bir
kaç sebepten olabilir.
1- Eğer kanaryanın bulunduğu yer hava almıyorsa yani kuşun sürekli
kapalı bir ortamda kalmasından dolayı olabilir.
2- Kuşa verilen yem ve yiyeceklerin çok kuvvetli olması sonucu hayvanın
bünyesinin aşırı yüklenmesi olabilir.
3- Sürekli değil ama aşırı dökülme varsa hastalık kapmış olması yada
kaşıntısı varsa parazit gibi bir nedenden dol ayıda tüy dökebilir.
4- Mevsimsiz tüy dökümleri yem ve mama değişikliğinden olabileceği gibi
yer değişikliğinden de olabilir.
5- Kanarya kızgınlık dönemine geldiğinde de tüy dökebilir, özellikle 2
yıl gibi uzunca bir süre eşe atılmamışsa kuş sıkıntısından tüy
dökebilir.
Tedavi :Yukarıdaki sebeplerden kuşunuza uygun olandan sonuca
ulaşabilirsiniz.
Kuşun tüyden çıkmasına yardımcı olmak için,
1- Yemliklerden birisine kenevir tohumu, diğerine de normal kanarya yemi
koyularak bol bol marul türü yeşillik verilmeli.
2- Banyosunu eksik etmemeli, banyo suyunu her sabah değiştirmeliyiz.
3- Vitamin takviyesine ihtiyaç duyulabileceğinden CeDe Multivitamin adlı
vitamin ilacından 15 günde suluğuna 4 damla verilmeli ve suluk iki
günde bir değiştirilmelidir.
4- Eğer yem veya mama değiştirildi ise eski kullanılan yeme veya mamaya
dönülmelidir. Kuşun zayıf düştüğü bu dönemlerde bol bol yeşillik ve
meyve ile birlikte karışık yem verilmesi iyi olur.
5- Parazit durumunda ise parazit dökücü toz ilaçlardan kullanılmalıdır
Haftada en az bir kere de banyo yapması sağlanmalıdır.
6- Kuş havadar bir yere konulmalı ancak rüzgar alan esintili bir yere
konulmaması da kuşun sağlığı açısından önemlidir.
7- Eğer uzun süredir yalnız ise eşleştirmenizde kuşunuzun doğal sağlığı
yönünden faydalı olur.
KAŞINTI VE BİTLER:
Belirtileri: Kuşun sürekli kaşınması, gagası ile tüylerini sıkıştırmaya
çalışarak didiklemesi, tüylerini kabarık tutarak sürekli silkinmesi ve
gövdesini bir yerlere sürtmeye çalışması.
Sebepleri: Kuşun gövdesinde, tüylerinin arasında gözle görülebilen koyu
renkli çok küçük canlılar var ise bunlar kaşıntıya neden olan asalak
hayvanlar yani bitlerdir. Kanaryaların en büyük zararlılarındandır. Kuşu
elimize aldığımızda kanat altı ve ense tüylerini hafifçe üflersek
bitleri rahatça görebiliriz. Bu bitler kuşun geldiği yerden, başka bir
hayvandan yada yeni alınmış bir kafes aksesuarından gelebilir. Eğer
yavru ve yuva varsa bu kısımlarda kontrol edilmelidir.Aşırı oranda
üredikleri zamanlarda öldürücüdürler. Bitleri gündüz faaliyette görme
olanağı yoktur. Bunlar geceleri ortaya çıkarlar. Eğer kanarya besleyen
kişi biraz ihmalkâr yaradılışlı ve dikkatsizse, hızlı bir üreme
sonucunda kanaryası bir felâketle karşı karşıya kalacaktır. Çünkü bitler
çok küçük olmaları nedeniyle pek kolay görülmezler, buna karşın büyük
birer kan emicidirler. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında üreme sonucu
çok çabuk çoğaldıklarından dikkatli olunmalıdır.
Kafeste bit olup olmadığını anlamak için kafes geceleri dinlenir.
Kanaryalar huzursuz ve kıpırtılı iseler bir bit hücumu karşısındalar
demektir. Tehlikelidirler, özellikle yazın ortaya çıkan bu hayvanlar,
akşamları kuşa rahat vermezler. Kuşun kanını emerek onun zayıf düşmesine
ve hastalanmasına neden olurlar. Tünek başlıklarındaki delikler
bitlerin saklanacakları yerlerin başında geldiklerinden, buraların
incelenmesiyle de varlıkları anlaşılabilir. Bitkilerdeki bitler farklı
olup, kuşlar için zararlı değildir. Bitin varlığını anlamak için kafesin
köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar bölgelere ve tünek
kamışlarının uç kısımlarına bakılmalıdır. Bitin kendisini
görebileceğimiz gibi bıraktığı beyaz dışkılarını da noktalar halinde
görebiliriz. Ayrıca yuva var ise elimizi yuvaya soktuğumuzda
kıpırtılarını ve kaynaşmalarını hissedebiliriz. Daha da bilemiyorsak
kafesin bir köşesine küçük bir pamuk parçası yada beyaz mendil koyarsak
bir kaç gün sonra burada yuvalandıklarını görebiliriz.
Tedavi : Bu bitlerden kurtulmak için eczane veya petshop lardan temin
edilecek bit spreyi kullanılmalıdır. Bu tedaviye 2 - 3 gün ara ile bir
kaç kez tekrarlanmalıdır. Bit spreyi kuşun tüm vücuduna, özellikle kanat
altına ve boyun bölgesine sıkılmalıdır. Kuşun yüz, gaga ve göz kısmına
sıkılmamasına dikkat edilmelidir. Pire tozu da bu derdinizi
çözümleyecektir. Ayrıca "Jakotin" adlı ilaç ve opigal 5 tozu,rin tozu,
Ektogal, lizol, karbonil, kreolin, madeni esanslar, kafur türü
maddelerde kullanılabilir. Bu tozlar tünek başlıklarındaki deliklere,
kafesin kenar kıyı köşelerine serpilerek, kanaryaların kanat altlarına
dökülerek çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bitlerin kökü kazınabilir.
Özellikle kuluçka devrelerinde yuvalıkların büyük bit yuvaları
olacağını; bunların yavruların kanlarını emerek ölümlerine sebep
olacağını hatırlatırız. Yuvaların ilaçlanmasında yavruların tozdan zarar
görmemesi için dikkatli davranılmasını tavsiye ederiz. Daha iyisi, bit
bulundurabileceği düşünülen eski yuvalığın alınarak yerine yenisinin
konulmasıdır. Kafesin içinin temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi de
önemlidir.Özellikle kafesin köşelerine, saklı bulunan alt kısımlara, dar
bölgelere ve tünek kamışlarının uç kısımlarına yuvalanırlar. Bu
nedenle, ya kafes ve aksesuarları sıcak su ile iyice yıkanmalı yada
bahsedilen spreyden kafesin özellikle bu kısımlarına sıkılmalıdır.
KUVVETLİ BAKIM HASTALIĞI:
Belirtileri: Bu hastalığın belirtisi ayaklarda , tırnaklara yakın
kısımların şişmesi ve ayak derilerinde mantar türü görünümler yada
döküntülerdir. Bu şişlikler yada belirtiler kuşun vücudunun diğer
kısımlarında da gözlenebilir.
Sebepleri: Kuşları seven her insan kuşunun bakımını elbette elinden
geldiğince iyi yapmak ister. Ancak her türlü yiyecekleri temin etmek ve
onu vitaminlerle kuvvetlendirmek her zaman kuşunuzun sağlıklı olması
anlamına gelmez. Eğer birde normal yiyeceklerin yanında uzun süreli bal
gibi kuvvetli besinler verir üstüne üstelik birde yine uzun süreli
vitamin takviyesi yaparsak kuşumuz sağlıklı olmaz, aksine bu tür
kuvvetli gıdalar sonucu ölüme kadar uzanan bir hastalığa yakalanır. Bu
hastalığın adı halk dilinde zengin hastalığı dır.
Tedavi : Tedavisi için ise öncelikle verilen kuvvetli besinler bir süre
kesilmeli ve normal yemlerinin yanı sıra bol bol yeşillik verilmelidir.
Ayakların tedavisi için bir hafta boyunca iyileşme gözlenene kadar
ayaklar alkole temizlenerek herhangi bir iyileştirici pomat (Terramcyn,
Bactom, Lamisil, Exoderil vs. ) sürülür.
GÜNEŞ ÇARPMASI:
Belirtileri: Güneş altında duran kafeslerde bir de bakarsınız ki
kanaryanız kafesin dibinde boylu boyunca yatıyor, hiçbir kıpırdama yok.
Bu bir güneş şokudur. Hiçbir yerinin tutmadığı, felç halinin görüldüğü
olaylar da vardır. Eğer önlem alınmaz ve uzun süre bu durumda
bırakılırsa kanarya ölebilir de.
Nedenleri: Kanaryaların direkt güneş ışığı alan yerlerde ve 24
santigrattan yukarı ısılarda bırakılmamaları gerektiğine değinilmişti.
Fazla sıcaklık ve dik gelen güneş ışınları kanaryayı fazlasıyla rahatsız
eder; aşırı hallerde hastalanmasına neden olur.
Tedavisi: İlk iş olarak kanarya direkt güneş ışığı almayan ve ışın sıcak
olmayan bir yere alınmalı. Başı, ayakları ispirtoyla ıslatılmalı ve
masaj yapılmalıdır. Böylece serinlemesi ve kan dolaşımının normale
dönmesi sağlanmış olur. Ağzının açılarak iki damla gliserin
damlatılmasında da yarar vardır.
URLARIN TEDAVİSİ:
Belirtileri: Kuşun çeşitli yerlerinde ( çoğunlukla kanat altı ve sırtta)
küçük bir nohut tanesi kadar urların hayvanı rahatsız edecek şekilde
büyümesi.
Sebepleri: Tam olarak bilinmemekle beraber çoğunlukla kanaryalarda irsi
ve cinse bağlı olan bu hastalıkta yiyeceklerin de etkili olduğu
sanılmaktadır.
Tedavi : Norwich ve Crest cinsi kanaryalarda sık görülen bu urların
üzerine kulak çubuğu veya ucuna pamuk dolanmış kibrit çöpü ile sirke
ruhu sürülmelidir. 1 hafta sonra urun üzeri kızardıktan sonra alınabilir
veya kendiliğinden düşecektir.