Atatürk'ün hiç bilinmeyen Vahideddin anısı Uyeoll10

Join the forum, it's quick and easy

Atatürk'ün hiç bilinmeyen Vahideddin anısı Uyeoll10

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Atatürk'ün hiç bilinmeyen Vahideddin anısı

    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38115
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Atatürk'ün hiç bilinmeyen Vahideddin anısı Empty Atatürk'ün hiç bilinmeyen Vahideddin anısı

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Perş. Ekim 29, 2009 11:31 am

    Atatürk'ün hiç bilinmeyen Vahideddin anısı

    [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

    'Zavallı bedbaht, acınacak bir adam. Bunlarla ne yapılabilir?'

    İtalyan tarihçi Fabio L. Grassi’nin kaleme aldığı “Atatürk” kitabında, Mustafa Kemal’in Bulgar aşkından o dönem yaşadığı zorluklara ve Padişah Vahideddin ile karşılaşmasında hakkında ne düşündüğüne, evliliğine uzanan sürece, başka bir gözden tanıklık ediliyor.

    Habertürk'ün haberine göre, İtalyan tarihçi, Türkİtalyan ilişkileri uzmanı, Yıldız Teknik Üniversitesi Batı Dilleri ve EdebiyatlarıBölümü Öğretim Görevlisi Fabio L. Grassi, Atatürk biyografisi yazdı. Biyografide, özellikle son padişah Vahideddin’le ilgili olarak Falih Rıfkı Atay’dan yapılan alıntılar da yer alıyor.

    YILDIZ’DA KARŞILAŞMA

    Kitapta, Mustafa Kemal’in, Enver Paşa’nın önerisiyle, Alman İmparatoru II. Wilhelm’in davetine gidecek olan Vahideddin’e askeri yetkili olarak refakat etmesi öncesi yaşananlar anlatılıyor. Atatürk’ün Yıldız Sarayı’nda o sırada veliaht olan
    Vahideddin ile karşılaşması, Falih Rıfkı Atay’ın Paşa’dan naklettiği cümlelerle şöyle geçiyor:

    - Seyahat edeceğiz değil mi? dedi.

    - Evet seyahat edeceğiz, dedim. İtiraf edeyim ki, bir mecnunla karşı karşıya bulunduğumu derhal hissetmiş, fakat mantıklı bir konuşmaya girişmekten
    kendimi men etmiştim. Hemen ayağa kalkıp dedim ki:
    - Efendi Hazretleri, beraber seyahat edeceğiz. Seyahat iki gün sonra başlayacaktır. Cumartesi akşamı garda hazır bulunacaksınız, oradan hareket
    edeceğiz. Veda ettik ve çıktık. Mükellef bir saray arabasına binmiştik. Naci (Eldeniz) Bey ile aramızda, aşağı-yukarı şöyle bir konuşma oldu:

    ‘BU ZAVALLI...’

    - Zavallı bedbaht, acınacak bir adam. Bunlarla ne yapılabilir?
    - Öyledir.
    - Bu zavallı yarın padişah olacaktır, kendisinden ne beklenir?
    - Hiç...
    - Bizim aklımız, mantığımız vardı, biz ki memleketin kaderini bu gününü, yarınını
    anlamış insanlarız, ne yapabiliriz?
    Naci Bey: “Güç!” dedi. İki gün sonra, Vahideddin istasyonda da durgun ve yılgındı.

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 6:30 am