Kuran’ı üfürük kitabı yapanlar Uyeoll10

Join the forum, it's quick and easy

Kuran’ı üfürük kitabı yapanlar Uyeoll10

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Kuran’ı üfürük kitabı yapanlar

    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38049
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Kuran’ı üfürük kitabı yapanlar Empty Kuran’ı üfürük kitabı yapanlar

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ Ptsi Eyl. 21, 2009 6:04 pm

    EVLİYALARDAN MEDET UMMA
    Evliya diye bilinen kimselerin mezarlarında ip bağlamak, mum yakmak,
    tel çekmek en sık rastlanan hurafelerdir. Bir yazar şahit olduğu
    trajikomik olayı şöyle anlatır: “ Bir Bursa gezisinde Osman Gazi
    türbesinin ve itfaiye kulesinin bulunduğu tepeye çıkmıştım. Etrafı
    demir korkuluklarla çepeçevre sarılı tepede bir bankın üzerine oturmuş,
    şehrin o güzelim manzarasını seyrediyordum. Bir ara korkulukların
    yanında kümelenmiş bir grup kadının yamaçtan yükselen ağaçların
    dallarına bezler ve ipler bağladığına tanık oldum. O kubbeli mubbeli
    türbeleri bırakıp da neden bu ağaca dadandıklarını merak ederken söz
    konusu ağacın el yetişmesi mümkün olmayan, hatta kuşların bile zor
    konacağı dallarının üzerinde de birtakım bez parçaları bulunduğunu
    görünce hayretler içinde kaldım. Merakla sağa sola sordum. Bir bilen
    çıkmadı. Yamaçtaki ağaçların zirvesine o bezlerin nasıl takıldığını
    kimse açıklayamadı. Sonunda o bölgenin yerlilerinden biri doğru
    açıklamayı yaptı. Meğer eskiden iftar ve sahur zamanlarını bildirmek
    için otuz metre ötedeki itfaiye topları kullanılırmış. Bu topların
    ağzına sıkıştırılan bez parçalarının bir kısmı yamaçtaki ağaçların
    dallarına çarpıp takılırmış. Böylece türbeleri ziyarete gelen kadınlar
    tarafından evliya türbesi olduğu zannedilmiş ve ip bağlanmaya
    başlanmış. Şimdi buraya gelen kadınlar, burada büyük bir evliyanın
    yattığına ve duaların kabul edildiğine inanıyorlarmış!” Ne yazık ki
    günümüzde böyle garip adetli, mumlu, bezli türbe ziyaretlerini yapanlar
    kendilerini “ inançlı” diye adlandırıyorlar. Halkın bir kısmı da bu
    tarz, İslam’a zıt davranışlar sergileyenlerin “inançlı kişi” olduğuna
    inanıyor. Oysa bu inanç her neyse Kuran’ın inancı olmadığı kesindir. Bu
    tarz fiilleri sergileyenler, Kuran’ı üfürük kitabı gibi
    değerlendirirken, ıslık çalma, gece aynaya bakma tipindeki yasakları
    dîni bir hüküm, dînin bir gereği sanmaktadırlar. Dine sokulan ve dinin
    bir parçası olarak gösterilen bu hurafeleri, bunları savunan
    kaynaklardan öğrenmek istiyorsanız size Pamuk yayınevinin “Kuran-ı
    Kerim’in Havas ve Esrarı” kitabı ile Kudret Şandra’nın derlediği “ Dert
    Sizde, Derman Bende, Şifa Reçeteleri” kitabını öneriyoruz. Gerek
    yayınevi, gerek kitabın ismi, gerek yazarın kimliği kitapların dîni
    kimlik kazanmasına sebep olmaktadır. Zaten binlerce hurafe ile dinin
    zorlaştırıldığı yetmiyormuş gibi, “dîni özel bilgiler” gibi takdim
    edilen hurafeler, Kuran’ın güzel dinini tanımayanların dîni; saçma,
    mantıksız, uydurma sanmalarına sebep olmuştur. Size yüzlerce hurafeyi
    sayamayacağımız için, bu iki kitaptan on örnek hurafeyi yazmakla
    yetineceğiz. Bu hurafelerde Allah’ın mübarek kelamı, rehberimiz
    Kuran’ın surelerinin nasıl kullanıldığı ayrı bir ibret vakasıdır:

    1. Örnek Hurafe: Rum suresinde geçen bu üç ayeti kerime ile, Es Saffat
    suresindeki bu üç ayeti kerimeyi okumayı adet haline getiren kimselerin
    denizler, yahut da çöllerdeki kumlar kadar günahı olsa yine de Cenabı
    Hak bağışlar derlerdi. Bir kimse bu surenin tamamını ağız kısmı dar
    olan cam bir kap içerisine yazar ve hasta olmasını istediği kimsenin
    evine bırakırsa, o evde bulunanların tamamı derhal hastalanırlar. Hatta
    o eve, evin yabancısı olan bir kimse dahi girse derhal hastalığa
    yakalanır...

    2. Örnek Hurafe: Sancıdan kıvranan bir hasta üzerine Mücadele suresi
    okunursa sancısı geçer ve tatlı tatlı uykuya dalar. Gece ve gündüz bu
    sureyi okumaya devam eden kimse hırsızlara karşı korunur. Surenin
    tamamı bir kağıt üzerine yazılıp herhangi bir mahsul üzerine atılırsa,
    o mahsul her türlü haşerenin tahribatından kurtulur, bolluk ve bereket
    meydana gelir.

    3. Örnek Hurafe: Bir kimse Maun suresini ev eşyası üzerine okuyup
    üfürse, kırılmaktan ve kaybolmaktan kurtarılmış olur. Bu surenin
    okunmasını alışkanlık haline getiren kimsenin sözü her yerde geçerli
    olur. Hiç kimse bir dediğini iki edemez.

    4. Örnek Hurafe: Para biriktirip zengin olmak isteyenler her namazın
    sonunda Humeze suresine devam etmelidirler. Bir kimseyi teşhir etmek
    için de 101 adet biber üzerine okunup, niyet edilene yakılır.

    5. Örnek Hurafe: Sık sık hamamcı olan kimseler, bir şap üzerine Tarık
    suresi’ni okuyup, yastığın altına kor ve bu şekilde uyuduğu taktirde
    hamamcı olmaktan kurtulur.

    6. Örnek Hurafe: Basur hastalığına yakalanan kimse namazların sonunda
    Ala suresini yedişer defa okursa hastalığı geçer. Cuma ezanında
    yazdırıp üzerine alan, kıskançlık, nazar ve sihre karşı kendini korur.

    7. Örnek Hurafe: Felak suresini bir kağıt üzerine baştan sona yazıp,
    ayın son Cumartesi günü güneş doğmadan ve yedi kuyudan alınacak, güneş
    görmemiş kuyu suyuna çivit mürekkebi ile yazılıp silinerek, herhangi
    bir düşmanın üzerine, 41 kere de kapı eşiğine okunarak, o evde
    geçimsizlik çıkmasına ve ayrılmalara sebep olunur.

    8. Örnek Hurafe: Bir çirişe 7 ilmik atılır. Birinci ilmiğe ..., ve
    yedinci ilmiğe Sure-i Kevser okunur. Her düğümde: “Yarabbi filanın
    şehvetini, cinsel organını aklını fikrini 360 beden azası ile 72 endamı
    ile bağladım ve düğümledim.” Bu çiriş rüzgara karşı asılır. İcap
    ettiğinde çözmek için kaybolmaması da şarttır.

    9. Örnek Hurafe: İçinde 17 Mim harfi bulunan Ayetel Kürsi’yi yine bir
    çiriş alıp bakire bir kıza 17 kez düğümlenecek şekilde ilmik attırılır.
    Her ilmiğe 10 adet Ayetel Kürsi okunur... Kimin için niyetleniyor, ne
    için isteniyorsa “ Ya Rabbi falanın şehvetini, dilini ya da yolunu
    bağlıyorum. Ayetel Kürsi’deki İsmi Azamın ve esma-i ilahiyenin yüzü
    hürmetine düğümledim.” diyerek bakire kıza bir düğüm attırılıp,
    işaretle hiç konuşmadan 17 ilmik böylece düğümlenir ve 170 adet Ayetel
    Kürsi okunmuş olur. Bu okunmuş çiriş karanlık bir yerde ağır bir taş
    altına konarak muhafaza edilir.

    10. Örnek Hurafe: Erkekliği bağlı bir şahsın çözülmesi için; temiz bir
    kağıda Ayetel Kürsi, diğer bir kağıda da Sure-i Haşr’ın son dört ayeti
    ile Amener Resuli ayeti kelime olarak ayrı harf harf yazılır. Ayetel
    Kürsi sağ kola, diğer yazılı Amener Resuli ve Haşır Suresi sol kola
    bağlanır. Sonra hiç kullanılmamış bir baltanın deliğinden bağlı
    erkeklik uzvunu geçirip işer...

    Kuran’ın bu istismar edilişi Edip Yüksel “İlginç Sorular” kitabında benzer örneklerle anlatılır ve devamında şöyle der:

    Kuran;
    Bizleri doğruya ulaştıran bir rehber (Huda)
    Yolumuzu aydınlatıcı bir ışık (Nur)
    Doğruyu yanlıştan ayıran bir ölçü (Furkan)
    İhtilaf içinde bocalayanlara bir delil (İlim)
    Tüm beşeriyet için bir mucize (Ayet)
    Kalplerinde manevi hastalık bulunanlara bir ilaç (Şifa)
    Sıkıntıdaki müminlere bir müjde (Büşra)
    Tüm insanlara bir öğüt ve hatırlatma (Zikr)

    Her şeyi detaylı olarak açıklayan bir yasa (Mufassal)
    Düşünenlere bir bilgelik kaynağı (Hikmet)
    Her şeyi açıklayan bir kitap (Tıbyan)
    Haklıyı belirleyen bir kanıt (Beyyine)
    Müminler için bir bağış (Rahmet)
    Geride kalmayıp ilerlemek isteyenler için bir uyarı (Zikra)
    Akleden müminler için apaçık bir kitap (Kitabul Mümin)
    Adalet arayan toplumlar için evrensel bir yasa (Hüküm)
    Peygamber’in risaletini devam ettiren ölümsüz bir elçi (Resul)
    Birbirine düşmüş insanları birleştirici bir ip (Hablullah)
    Müslümanlar için kıyamete dek yaşayan bir önder (İmam)
    Dirileri uyarsın diye gönderilen bir kitap (Kuranun Mübin)


    İşte böyle nitelikteki bir Kitab’ın tüm bu niteliklerini gizlemek ve
    amacı dışında kullanmak için insanlardan ve cinlerden olan şeytanlar
    elele vermişler ve ne yazık ki bu şeytani tuzaklarına insanların çoğunu
    düşürmüşlerdir. İnsanları ortak koşuculuğun ve zulmün karanlığından
    Allah’a imana ve adaletin aydınlığına çıkaracak bir rehber olan
    Allah’ın kitabını, yüzyıllardır sahtekarlar ve cahiller bir aspirin
    veya bir merhem gibi değerlendirmiş ve mikroplu üfürükleriyle istismar
    etmişlerdir. Allah’ın yüce kelamını basur, ishal, kabızlık gibi
    hastalıkları iyileştirmede büyüvari yöntemlerle kullanarak Kuran’a
    hakaret eden ve uydurdukları yalanları Allah adına halka yutturan
    üfürükçüler ve muskacılar toplumumuza çok büyük zararlar vermişlerdir.

    1-De ki: Sabahın Rabbine sığınırım.
    2-Yarattıklarının kötülüğünden
    3-Çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden
    4-Düğümlere üfürenlerin kötülüğünden
    5-Ve kıskandığı zaman kıskananın kötülüğünden.

    113- Felak suresi 1-5

    Allah düğümlere üfürenlerin kötülüğünden, bu tip büyüvari hareketlerin
    kötülüğünden kendisine sığınmamızı Kuran’da söylerken, Kuran’ı üfürme,
    düğümlere üfleme gibi yollarda kullanmak ne yaman bir çelişkidir!
    Uyduruk karelerde sureleri ve Arapça harfleri kullanarak yazılan
    muskalara, tılsımlara, efsunlara kudsi, mübarek, dîni bir hava verilmiş
    ve din namına özellikle halkın cahil kesimleri yüzyıllardır
    kandırılmıştır. Kuran’ın musikisi yerine manası, üfürülmesi yerine
    okunması, ölülere hitabı yerine canlılara hitabı asıl olmadıkça bu
    kaos, bu rezalet ne yazık ki devam edecektir.
    EVLİYA ALDATMACASI
    2- Bu kitap onunla uyarman için ve inananlara hatırlatıcı olarak indirildi. Öyleyse bundan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın

    3- Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka evliyaya(dostlara) uymayın. Ne kadar az hatırlıyorsunuz?

    7- Araf Suresi 2-3

    Allah Kuran’a uymamızı ister. O’ndan başka evliyaya uymamamızı söyler.
    Oysa günümüzde hurafelerle dolu bir çok kitabın yazarı Kuran’da
    kullanılan “evliya” kelimesiyle isimlendirilip kitapları
    Marifetname(bir sonraki bölümde inceleyeceğiz) diye, ilmihal kitabı
    diye, hadis, tefsir, mezhep kitabı diye satılmaktadır. Kuran’ın
    insanların uyduğu yanlış adres olarak evliyayı göstermesi ve günümüzde
    Kuran dışı kaynak ve insanlara uyanların bu kaynak ve yazarları
    Kuran’da geçen aynı kelimeyle isimlendirmeleri ilginçtir. (“Evliya”
    Arapça’daki “veli” kelimesinin çoğulu olup “dostlar” demektir.)
    Kuran’ın kelimeleri bu şekilde kullanmasına rağmen mezhepçi zihniyet
    kendi mezhep büyüklerinin evliyalık delillerini göstererek(!) (Kuran’ın
    bu tarz kullanımına karşın mezhepçi literatürde evliya kelimesi
    insanüstü, adeta süpermen kişi manasında kullanılır) onların
    eserlerinin de dinin kaynağı olduğunu ispatlamaya gayret eder.

    Para için önüne geleni basan yayınevleri, aklından her geçeni yazan
    yazarlar, bunları rekortmen yapan cahil alıcılar, Kuran’ı rehber yerine
    üfürük uygulayıcısı yapanlar oldukça, halimiz bakalım ne olacak!.. Hele
    bir de bu üfürükçüleri din adamı, hoca sananlar yok mu!.. Bu
    üfürükçülere gidip muskasına, göbeğine efsunlu dualardan yazdırıp medet
    umanlar... Bunlara paraları verip şifa isteyenler, fakat Allah yolunda
    zekata geldi mi üfürüğe harcadığının yarısını harcamayanlar... Kurşun
    dökmeye üşenmeyip, namaz söz konusu olduğunda üşenenler... Kuran’ı 40
    bohça içinde duvarda tutup, eline alıp manasını anlamak, hayatın
    rehberi yapmak için okumayanlar...

    [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

      Forum Saati C.tesi Nis. 27, 2024 4:04 pm