Zamansız Susma Ömrüm! Uyeoll10

Join the forum, it's quick and easy

Zamansız Susma Ömrüm! Uyeoll10

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Zamansız Susma Ömrüm!

    By BiLiNMeZ
    By BiLiNMeZ
    SD Admin
    SD Admin


    Nereden : İstanbul
    Üyelik : 03/09/09
    Mesaj Sayısı : 5443
    Rep Gücü : 38115
    Başarı Sistemi : 11
    Uyarılar : Uyarı Yok
    Yorum : Dikkat: Bu Site Bağımlılık Yapar

    Zamansız Susma Ömrüm! Empty Zamansız Susma Ömrüm!

    Mesaj tarafından By BiLiNMeZ C.tesi Eyl. 05, 2009 4:28 pm










    “ -susmak aşkın dilidir- diyen sevgili
    konuş şimdi, kelimelerine ihtiyacım var…”




    Parça tesirli sancılar düşüyor kalbime…
    düştükçe uçurum, sancıdıkça aşk…
    ve aşklaştıkça kalp
    daha çok parçalanıyor hayat
    yaklaştıkça daha bir özlüyorum
    kabul ediyorum,galibimsin
    ve ben her şeyini savaş alanında bırakan
    mağlup bir komutan gibiyim şimdilerde
    tüm zaferlerimi sende yitirmişim
    kör bir şahinin gözleriyle yol arıyorum kendime
    sana çıkmayacağını bildiğim yolları görmekten korkuyorum belki de kim bilir?

    çıkmaz sokaklarda kısır kalıyorum döngülere
    ve ben dönemezken kendime
    labirentlerinde kaybolmuşken,
    sağım sen, solum sen, yolum sen, yönüm sen olmuşken,
    senden gayrısına yok,yokluğuna râm olmuşken,
    susma ömrüm!


    yol kesil cehenneme


    keskin bir virajsın içimde bir türlü alamadığım
    ne zaman geçmeye kalksam senden,
    ya bir uçurum boşluğu, ya bir şarampol oluyor sonum
    uzanan elleri tutmuyorum
    yüreğime taktığın alyans tutuyor içimi,
    içini bırakmıyorum
    dul bir hasrete yâd/igar kalıyorum ötelerde
    Yar dediğimi ağyar, yaban dediğimi yar sanıyorlar
    Sancılanıyorum sessizliğine
    Tam vakti;
    susturucu takılmışken yüreğime,
    haykıramazken,
    her kurşun içimi parçalarken,
    infilak ederken isyanlarım sensizliğe,
    ve akarken gözümden ırmak ırmak,
    susma ömrüm!



    ateş kesil cehenneme




    tüm piyonlarım tükendi
    Elimde bir şah…
    nereye koysam kendine mat çekiyor
    Cemreler ihanet ediyor adına,
    Aslı hükümsüz
    kendini bile ısıtmıyor
    adım lâl kalıyor zemheri ayazlarına
    d-üşüyorum
    muhaciri değilim gayrı bu Arafın
    ne cennet kokabiliyorum, ne cehennem yanabiliyorum
    kendimsiz bir kent kuruyorum yokluğunun sokağına
    baykuşlara sakinlik yapıyor kentimin ıssızlığı…
    sesine parazit yapan bir sesle yıkılıyorum
    uğraşma aşk!
    kal(n)dıramazsın;
    kumdan kaleler gibi bir rüzgarlık değil, bir cümlelik yıkımlarım
    bilmem ki hangi rihter ölçer sarsıntılarımı
    artçı sellere verirken sitemimi,
    sana “sus”arken,
    ölüme “su”sarken,
    müptelâsıyken kahramanı bıçaklanmış masalların
    aşk için aşıkları ezip geçmişken,
    susma ömrüm!


    şehâdet getir cinnetime




    öznesi sen olan bir ömre verdim adını,
    ki ölüm yar olana kadar tek yar dediğim ol diye
    sana geldim, ölüme yar etme diye
    Susma diye çırpınışlarımın tek müsebbibisin
    Biliyorum aldırmıyorsun
    Dönmeyeyim istiyorsun sultanlığına
    Ve aslında aşk’tan korkuyorsun
    Zulmetin sırtımda yama olurken yar’alarıma


    Hani olur da geldiğimde bir gün
    kapanacaksa yüzüme şehrinin kapıları,
    her lisanı lâl bırakan bakışlarım anlamını yitirecekse eğer
    ve el elini tutacaksa ellerin,
    Elimde değil yanacağım



    O vakit gülüp geçeceksen yangınlarıma,
    Sarmayacaksan,
    Benimle kınanıp, benimle yanmayacaksan,
    Cennetten kovulmayı göze almayacaksan,
    Bir sözüne çölde vaha gibi susarken
    öyle umarsız susacaksan…
    sen de sus ömrüm!



    Sus!
    Sus ki, ölüm bana yar,
    ben ölüme YAR olayım…

    sen toprak kesil cesedime

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 5:55 pm